Emre Aytaş Lojistik Kapıdan Kapıya Teslimatta Yeni Bir Dönem Başlatıyor

Sektöre dair değerlendirmelerde bulunan Aytaş, özellikle Kazakistan’da istenen 3. ülke geçiş belgelerinin kendileri için en büyük sorunlardan biri olduğunu aktardı. Orta Koridor’un önemine değinirken, sürdürülebilir olması adına Hazar Denizi’nde ciddi bir Ro-Ro yatırımı yapılması gerekliliğine dikkat çekti. Suriye güzergahının açılmasıyla ilgili de konuşan Aytaş; bunun görünenden çok daha büyük önem taşıdığını, bu hatta yeniden dönen taşımacılar ile beraber diğer hatlarda kar marjlarının artacağını belirtti.

Aytaş, 2025 senesinin zor bir yıl olmasına karşın kendileri için verimli geçtiğini, bunun nedeninin ise ulaşılabilir hayaller kurmaları olduğunu söyleyerek sözlerine başladı. Yaşanılan tek sıkıntının finans akışında yaşanılan aksaklıklar olduğunu dile getiren Aytaş, 2026 yılında bu sorun çözülürse çok daha rahatlayacaklarını ifade etti.

2025 yılı içerisinde 90 araçlık filolarında yenilemeye gittiklerini paylaşan Aytaş, gelecek dönem ise bir yatırım planı içerisinde bulunduklarını ifade etti ve şöyle konuştu; “Mersin üzerinden Trieste’ye dorse taşımacılığı yapacağımız bir proje üzerine görüşmelerimiz devam ediyor. Projemiz onaylanırsa, 2026 yılında dorse yatırımında bulunacağız."

Mersin’de bulunan merkez ofislerinin yanı sıra Özbekistan’da ofislerinin bulunduğunu belirterek, Özbekistan’da yapmış oldukları araç yatırımlarıyla Özbek partnerlerine hizmet verdiklerini aktardı.

Ağırlıklı olarak Türkiye’den Kazakistan-Özbekistan-Kırgızistan-Türkmenistan hatlarına çalıştıklarını söyleyen Aytaş; “Avrupa’dan getirdiğimiz transit yükleri Mersin limanı veya İstanbul’daki antrepolar üzerinden aktarmalı olarak bahsettiğim ülkelere taşıyoruz.” dedi.

Önümüzdeki dönem, forwarder olarak hizmet verdikleri İtalya ve Almanya hatlarında öz mal araçlarıyla hizmet vereceklerini paylaşan Aytaş, hem aktarmalı hem de direkt taşımacılık yapacaklarını açıkladı. Hedeflerinin ‘Kapıdan kapıya teslimat’ olduğunu söyledi.

Yaşadıkları en büyük sorunun Kazakistan’da istenen 3. ülke geçiş belgesi olduğunu kaydeden Aytaş konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı; “Avrupa’dan aldığımız yükleri Kazakistan’a götürüyoruz. Aktarmalı yükleri, ikili belge ile götürmemiz gerekirken, Kazakistan bunu kabul etmiyor. 3. ülke geçiş belgesini zorunlu kılıyor. Bu bize büyük zorluk yaratıyor. Çünkü; örneğin Fransa’dan geldiysek ancak Fransa’ya, Almanya’dan geldiysek yalnızca Almanya’ya dönebiliyoruz. Bunlarla ilgili ciddi ceza yaptırımları var.”

Orta Koridor’un önemli bir güzergah olduğunu ancak sürdürülebilir olması için bazı şartların gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydeden Aytaş; “Türk Devletleri Teşkilatı’nın Hazar Denizi’nde ciddi bir Ro-Ro yatırımı yapması, akışı hızlandırması gerekiyor. Ro-Ro için bir aya varan bekleme sürelerimiz var. Ciddi anlamda maddi kayıp ve zaman kaybı yaşıyoruz. Aynı zamanda Zengezur Koridoru’nun açılması da zaman kazanmak adına bizim için avantaj olacaktır.” dedi.

Suriye güzergahının açılmasının ise çok daha büyük anlamlar taşıdığını kaydeden Aytaş sözlerine şöyle devam etti; “Bu aynı zamanda Lübnan’ın, Kuveyt’in, Suudi Arabistan’ın ve hatta İsrail’in yani kısacası tüm Orta Doğu’nun karayolu trafiğini açacak, rahatlatacaktır. Umuyoruz en kısa zamanda güvenlik sorunları komple çözülür. Bu sorunlar tam anlamıyla çözüldüğünde, bölgede araç sayısı artacak, Orta Asya’daki araç sayısı ise düşecektir. Böylelikle kar marjları yükselecektir.”

Son olarak yabancı şirketlerin Türkiye’deki lojistik yatırımlarının lojistik sektörü için bir dezavantaj olmasına karşılık, Türkiye için büyük önem taşıdığını söyleyen Aytaş; “Döviz getiri ve iş hacminin büyümesi açısından ülke ekonomisine ciddi değer katacaktır.” ifadelerini kullandı.

Özel Haber/Öykü İmset