
Başbilen Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmetleri Genel Müdürü İmdat Başbilen, Kamyonum Dergisi’ne verdiği röportajda Başbilen Lojistiğin verdiği hizmetlere değindi. Özellikle İtalya taşımalarında bilinen otomotiv markalarının tedarikçiliğini yaptıklarını ve kendilerinin de bugüne kadar İtalya’ya ağırlık verdiklerini belirten BAŞBİLEN, tüm dünyada olduğu gibi İtalya’da da hacim ve sefer sayılarının düşmesinden dolayı, yeni hatlar oluşturmaya başladıklarını söyledi. Polonya, Slovakya ve Çekya hatlarında kendilerini geliştirmek üzere çalıştıklarını açıklarken, Rusya ve Belarus’a ise dorse taşımacılığı yaparak operasyonlarına devam ettiklerini paylaştı. BAŞBİLEN ayrıca Türki Cumhuriyetlerine yaptıkları transit taşımaları 2026 yılında geliştirmek istediklerini aktardı. Sektöre dair değerlendirmelerde bulunan BAŞBİLEN, yaşanılan vize konusunda tek çözümün yeterli olmadığı, mütekabiliyetin de dahil olduğu farklı çözüm yollarının düşünülmesi gerektiğini bildirdi. Bürokratlarımız ile sektör temsilcileri arasında yeterli açık iletişim kanallarının işletilemediği, empati konusunda yetersiz kalındığını düşündüğünü söyledi. Türk nakliyecisinin eski gücünü yitirdiğini, fiyat avantajını hızla kaybettiğini ve sektörün tabiri caize çöküşe geçme riskinin hızla ilerlediğini ifade eden BAŞBİLEN, sektörün içerisinden bu işi hobi değil, meslek edinmiş kişilerin karar mercii olması ve pozisyonlarının güçlendirilmesi ile bu durumun toparlanabileceğini paylaştı.
Uzun yıllara dayanan bir tecrübeye sahip olduklarını ve Logitrans Fuarı’nda firmalarının 30. yaşını kutladıklarını söyleyen BAŞBİLEN; “Ekip arkadaşlarımızın tamamına teşekkür ediyoruz. Artık markalaşmaya çok yakın bir firmayız.” dedi. Verdikleri hizmetleri okuyucularımız için paylaşan BAŞBİLEN sözlerine şöyle devam etti; “Ağırlıklı olarak Avrupa’ya hizmet vermekle beraber, kurulduğumuz günden bu yana Rusya hattında da hizmetlerimize devam ediyoruz. Rusya ile bağımızı mevcut durumlarda da koparamadık. Ancak daha çok öz mal yerine dorse göndermeye ve Rus tedarikçilerimizin çekicilerini kullanmaya başladık.”

“10 Adetlik Tırsan Yatırımımızı, Transit Taşımalarımızda Kullanmaya Başladık”
2025 yılı içerisinde mevcut filolarına ilave olarak 10 adetlik Tırsan yatırımı yaptıklarını paylaşan BAŞBİLEN, ağırlık verdikleri transit taşımalarında bu dorseleri kullanmaya başladıklarını belirtti ve “Aktarmasız bir şekilde Avrupa’dan Rusya, Belarus ve Türki Cumhuriyetlere transit taşımalar yapıyoruz. 2026 yılında bu taşımalarımızı çeşitlendirmek ve geliştirmek istiyoruz.” dedi.
“İtalya Hattında Otomotivin Bilinen Markalarına Hizmet Veriyoruz”
Özellikle İtalya’ya yoğun çalışmalarının olduğunu aktaran BAŞBİLEN şu ifadeleri kullandı; “İtalya hattında otomotiv sektörünün bilinen markalarına hizmet veriyoruz. Yaklaşık 8-9 yıl boyunca Tofaş’ın Güney İtalya bölgesindeki tedarikçiliğini yaptık. Bir yıldır da Türk Traktör’ün Güney İtalya tedarikçiliğini gerçekleştiriyoruz. Ancak tüm dünyada olduğu gibi İtalya’da da sefer sayısı ve hacim oldukça düştü. Önceleri İtalya’ya yaklaşık 25 öz malımız ile hizmet verirken, şimdi 10-15 araçlık filo dahi yeterli sayıda dolu sefer yapamaz oldu. Bu nedenle yeni hatlar oluşturmaya başladık.”
“Polonya, Slovakya ve Çekya Hatlarında Kendimizi Geliştirmek İstiyoruz”
Tecrübelerini yeni hatlara aktaracaklarını aktaran BAŞBİLEN; “Önceleri Polonya’da haftalık 1-2 araçla hizmet verirken, şu anda o hatta haftalık 5-6 aracımızı hizmete aldık. Önümüzdeki yıl bu sayıyı 10’un üzerine çıkarmayı planlıyoruz. Polonya, Çekya, Slovakya hatlarında kendimizi geliştirmek, yeni networkler oluşturmak istiyoruz.” dedi.
Ankara’da bulunan merkezleri ve İstanbul-Kartal’da bulunan şubeleriyle hizmet verdiklerini açıklayan BAŞBİLEN, buralarda yetkin ve kalifiye ekip arkadaşları ile yeni istihdamlarda bulunduklarını ifade etti. 2025 yılında özellikle insan kaynağına yatırımı artırdıklarını söyleyerek devam etti; “Yeni ve doğru istihdamlar bize artı bir değer kattı. Bu eylem ciroyada yansıdı.”
“2026 Yılında Sektör Küçük de Olsa Bir İvme Yakalayacak”
2025 yılının dünya çapında zor geçtiğini kaydeden BAŞBİLEN, 2026 yılının ikinci yarısı için ise daha umutlu olduğunu söyledi. Sektörün uzun zamandır ciddi bir sıkıntı içerisinde olduğunu ancak 2026 yılının ikinci yarısında küçük de olsa bir ivme yakalayacağına inandığını aktardı.
“Vize Konusunda Çözüm İstiyoruz”
Yaşanılan vize probleminin sektörün ciddi bir sorunu olduğunu söyleyen BAŞBİLEN sözlerine şöyle devam etti; “Biz UND de dahil olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşuna üyeyiz. Birçok toplantıda da dile getirdiğimiz üzere; biz kalıcı bir çözüm istiyoruz. Gerekirse mütekabiliyet de dahil. Baktığınız zaman sorunumuzun ne Avrupa’yla ne vize kısıtlamalarıyla ne de alınan geç randevularla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Bizim sorunumuz kendi insanımızla. Sektör olarak biz sorunumuzu bürokratlarımıza tam olarak anlatamıyoruz. Çözüm için birçok konu etraflıca tartışılıyor. Yanlış uygulamaların yalnızca bir kısmını muhataplarımıza uygularsak, onların da bizimle empati kurmaları kolaylaşabilir. Gerekirse, bize yapılanı aynı şekilde karşı tarafa yapmak da dahil.”
“Bürokratlarımız Bize İnanırsa Avrupa’yla Dengeli İlişki Kurulup, Gerekli Çözüm Sağlanabilir”
Avrupa’nın öne sürdüğü gerekçeleri anladıklarını ancak buna karşılık olarak gerekli cevabın sektör tarafından tam olarak verilemediğini vurgulayan BAŞBİLEN; “Bizde mülteci sorunu olduğunu iletiyorlar. Evet böyle bir sorun var, ancak insani kısmı göz ardı ediliyor. Ayrıca insanımıza göçmen veya suçlu muamelesi yapılıyor ve iş veya başka sebepler için gelenlerin kendileri için risk teşkil ettiği söyleniyor. Ancak bizde hangi oranda göçmen, suçlu varsa onlarda da hemen hemen aynı oranda var. Ayrıca inanın birçoğumuzun Avrupa’ya göç etmek gibi ne bir düşüncesi var, ne de niyeti. Şahsen ben servet vadetseler yine de orada yaşamam. Toplumumuzun çoğu kısmı, hatta devlet bürokrasimiz Avrupa’nın arka sokaklarını, banliyölerini bilmiyorlar. O nedenle objektiflikten uzak, aşırı ve gereksiz bir hayranlık besliyorlar. Avrupalı ülkesini nasıl sakınıp koruyor ise nakliyecisini de o şekilde sahipleniyor ve koruyor, onların davranışı normal. Asıl normal olmayan bizde.” dedi.
“Türk Nakliyecisi Eski Gücünü Yitirdi”
“Fiyat Avantajımızı Yitirdik”
Türk nakliyecisinin eskiden sahip olduğu gücü artık yitirdiğini ifade eden BAŞBİLEN şunları söyledi;
“Bulgar, Roman, Sırp, Polonyalı vs. nakliyeciler artık bizi yakaladı ve hatta geçti. Buna yaşadığımız kısıtlamalar, engeller, kotalar sebep oldu. Son olarak katıldığımız Polonya’daki fuarda da Avrupalı nakliyecinin gücünün bir kısmına şahit olduk. Artık fiyat avantajımızı hızla kaybediyoruz, fiyatlarımız eskisi kadar cazip değil. Eskiden İtalyan nakliyecisi neredeyse bizden iki kat navlun isterken, şu anda ya başa baş ya da daha ucuza teklif veriyorlar. Bizde iş gücü pahalılaştı, araç maliyetleri neredeyse iki katına ulaştı ancak navlunlar ters doğrultuda. İnsanlar hala ‘en genç filolardan birine sahibiz’ sanıyor, ancak örneğin Polonya’da bulunan depo ve gümrük sahalarına göz atsalar, orada kaç Türk aracı olduğuna baksalar, gerçekleri daha hızlı kavrayacaklar. Ancak bunu anlamak için yerinde görmek gerekir.”
Türk nakliyecisinin kendi içerisinde de yanlış bir tutum içerisinde olduğunu söylerken şu ifadelere yer verdi; “Schengen vizesine giden birçok pasaport, uzun randevu günlerinden sonra ret alıyor. Buna üzülmek yerine, daha az ret alan firma mutlu oluyor. Kendisinin az kaybı diğer meslektaşlarının çok kaybından dolayı sığ ve anlamsız bir haz duygusu yaşamasına neden oluyor. Bu olay o firma için bir övünç nedeni. Bununla mutlu oluyor. Hatta bu tarz kişilerin bir kısmı sektörde yönetici bile olabiliyor. Sizce bu sağlıklı bir ruh hali midir? Rakiplerinden bir adım önde ama sektör ülke olarak geriliyor. Bu nasıl açıklanabilir bilemiyorum. Bence bu yaklaşım ve tutum değişmedikçe, bir şeylerin düzelmesi mümkün değil.”
“Yabancı Yatırımlarla Beraber Büyük Bir Güç Değişimi Yaşıyoruz”
Türkiye’de artan yabancı yatırımlar için görüşlerini dile getiren BAŞBİLEN; “Şu anda büyük bir güç değişimi yaşıyoruz. Kendi evimizde patronluğu başkalarına veriyoruz. Firmalarımıza bir değer biçiyor, bu durumdan keyif alıyoruz. Ro-Ro firmalarımızı, büyük nakliye firmalarımızı yabancılara satıyor, bundan mutlu oluyoruz. Nereye gittiğimiz çok belli, ancak biz hala bunun bir kazanç olduğunu düşünüyoruz.” ifadelerine yer verdi.
“Lojistik Sektörü Çöküşe Geçti”
“Doğru İnsanlar Karar Merci Pozisyonuna Gelmiyor”
Üç nesildir sektöre hizmet verdiklerini ve geçimlerini bu sektörden sağladıklarını aktaran BAŞBİLEN sözlerini tamamlarken şunları söyledi; “Lojistik sektörü bir ivme yakalamıştı ancak şu an çöküşe geçti. Tekrar eski düzene dönebiliriz. Henüz geç değil, mağlup olmuş değiliz. Karar mercilerine bizi bilen, dilimizden anlayan, sektörün içerisinden gelen ve bu işi meslek edinmiş kişilerin getirilmesi lazım."
Özel Haber / Öykü İmset
![]() |
![]() |
|||||
|
||||||
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |







