Amma velakin Türkiye’miz topraklarında bu yükü çekmek biraz da eziyet çekmekle baş başa gidiyor. Neden derseniz bu önemli yapıların o kadar derdi ve çözüm bekleyen sorunu var ki!

Dolaşıyoruz adım adım Türkiye’yi ve ziyaret ediyoruz o bölgede faaliyet gösteren büyük küçük demeden tüm kooperatifleri.

Konular üç aşağı beş yukarı aynı. Burada tek tek bu konulara değinmeyeceğim. Zaten değerli başkanlar detayları ile anlattılar. Ama konu sıkıntıların ortak olması ile beraber karşılarında bunları anlatacakları ilgili, yetkili ve bilgili kimseyi bulamamaları.

Belki sıkıntılarından bahsettikten sonra konuya hakim yetkili bir muhatap bulsalar karşılarında, tam onların istedikleri gibi olmasa da bu yetkili ve bilgili kişi bir çözüm üretecek. Ya da çözülmesi yönünde ön ayak olacak! Bir nebze de olsa sıkıntıları sona erecek. Ama yok! Maalesef yok!

O zaman aklına insanın şu soru geliyor; acaba bu durum istenen bir durum mu, kooperatifçilik bitirilmeye mi çalışılıyor ki kooperatif yapılanmasının taa Atamızın döneminden beri ne kadar önemle desteklendiğini biliyoruz. Bir olalım birlik olalım ve herkes kazansın felsefesinin hayat bulduğu yer kooperatifler.

Gel gör ki bugün için taşıma kooperatiflerinde durum pek iç açıcı değil!

Bir de görüyoruz ki yabancı menşeili firmalar ülkemize gelip yurt içi taşıma işlerine de başlamış durumdalar. Eminim ihalelerde 3 kuruşu fazla gördükleri kooperatiflerin yerine bu işi 23 kuruşa bu yabancı firmalara verirler!

Umarım sandığım gibi olmaz da bu yapı daha sağlıklı ve verimli bir şekle dönüştürülür, tabii ki devletin desteği ve pozitif ayrımcılığı ile.

Biz demin de söylediğim gibi Türkiye’mizin her yerini geziyoruz. Çok yakında sizin de kapınız çalabiliriz değerli kooperatif üyesi arkadaşımız.

Lütfen Sayın Başkanlarımızın sözlerine kulak verin, olur mu? Bu ülke bizim; bu değerler bizim! Koruyalım kollayalım.