“BİZİM İLACIMIZ, BURADA ÜRETİLİP DIŞARI SATILAN BİR ÜRÜN YARATMAK; BU ÜRÜN SATILIRSA BEN KAMYON VEYA ÇEKİCİ MÜŞTERİSİ BULABİLİRİM”

Sektörün ve Ford Truck markasının yanı sıra bölgesel pazara dair de değerlendirmelerde bulunan Cindilli, “Yeni normalleşme ile otomotiv sektörü beklemediğimiz kadar hareketlendi; ancak ağır ticaride otomobil ve hafif ticarideki kadar hareketlenme yaşanmadı” diyor.

Cindilli Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi Ali Erdem Cindilli Erzurum’da Ford Bayisi olan Cindilli Otomotiv’e dair;  “1993 yılından beri ailemiz otomotiv işi ile iştigal ediyor. 1993 yılından beri Ford markasının otomobil, hafif ticari servis ve satıcılığını yapıyoruz. 2013 yılından beri Ford Trucks bayiliğini, 2017 yılından beri de Volvo otomobillerinin bayiliğini yapmaktayız. Otomotiv ile ilgili Castrol ve Varta Akü’lerinin bölge distribütörlüğünü yapmaktayız. Ben de şirketin ikinci kuşak yöneticisiyim. Patronumuz, babamız Muammer Bey’in kurduğu şirketi ikinci kuşak olarak devam ettiriyoruz. İki kardeşim Mustafa Onur Cindilli ve Muhammet Şamil Cindilli ile ikinci kuşak olarak bu işi devam ettirmeye çalışıyoruz.” şeklinde konuşuyor.

Erzurum’un yanı sıra çevre illere de hizmet verdiklerinden bahseden Cindilli, “Erzurum bölgesi lokomotif bir pozisyonda. Cindilli Otomotiv Ford Truck olarak Erzurum, Erzincan, Kars, Ağrı, Ardahan, Iğdır şehirlerine hizmet vermekteyiz. Tabii bu şehirlerin kendi içlerinde değişkenlikleri var; fakat kaderlerimiz hemen hemen bir. Hem  gönül birlikteliğimiz var; hem de şehirlerimiz benzer.  Erzurum soğuk bir memleket aynı zamanda Kars, Ağrı, Ardahan da böyle şehirler. Biz sanki oraların ağabeyiymişiz gibi; özellikle gıda toplam yeri burasıdır. Bizim de hedefimiz buradaki insanlar ve sektörler.” diyor. 

“Ağır Ticaride Otomobil ve Hafif Ticarideki Kadar Hareketlenme Yaşanmadı”

Pandemi döneminin sektöre yansımalarından bahseden Cindilli, “Bizim bulunduğumuz coğrafyada maalesef ülkede bir sıkıntı başlıyorsa en erken buralarda başlıyor; bir düzelme oluyorsa en son da buralarda oluyor.  Her sektör paydaşı gibi biz de 2020’yi 2019’dan daha iyi öngörüyorduk. Hatta Ocak ve Şubat’ta beklentimizin üzerinde kamyon ticareti yapacağımızı düşünüyordum; fakat araya pandemi girdi. Pandemiden sonra herkeste bir telaş ve sıkıntı oluştu. Beklediğimiz görüşmelerin çoğu olumsuz sonuçlandı. Sonrasında yeni normalleşme ile otomotiv sektörü beklemediğimiz kadar hareketlendi; ancak ağır ticaride otomobil ve hafif ticarideki kadar hareketlenme yaşanmadı.”diyor ve ekliyor; “Erzurum ve çevresi sanayisi olan ve üreten bir yer değil. Hayvancılık, sınır illerde yapılan dış ticaret ve inşaatlar ile ağır ticaret faaliyetini sürdürüyorduk; fakat yeni normalleşme ile çevrede ve birçok yerde yeni şantiyeler açıldı. Hem kamu kurumları hem özel sektör tarafında yeni ihtiyaçlar doğdu; fakat bölgemiz halen bu pazar için küçük bir bölge. Gelişmeye müsait;  fakat biraz daha zamana ihtiyacı olan bir bölge. Bu tarz şoklar yediği için de tam manası ile bir gelişim gösteremiyor. Bu sene geçen seneden daha iyi . Önümüzdeki sene ve pandemi süreci nasıl olacak öngöremiyoruz. Bu nedenle beklediğimiz artışı biz bu bölgede yaşayamadık. Bizim şirketimiz sınıra yakın ve faaliyet alanı olarak bir de Iğdır bölgesi var. Oradaki  sınır kapısında hem pandemi hem de dünyadaki siyasi ortamdan dolayı ufak bir problem var; bu nedenle Türkiye’nin batısı ile kıyaslandığında burada ticaret halen yavaş durumda.”

“Bekleyen Bir Talep Vardı”

Bekleyen taleplerin söz konusu olduğunu ve yeni taleplerin de oluşacağını belirten Cindilli şöyle konuşuyor; “2018 ve 2019’dan bekleyen bir talep vardı. Bunlar daha çok konut şantiyesi veya yol şantiyeleriydi. Onlar tekrar devreye alındı; fakat bunlar yeni işler değildi, zaten öngördüğümüz  işlerdi. Yeni işler aslında daha da var ve olacak; ancak pandemi biraz daha bu işleri yavaşlattı. Sadece biriken işler ve talepler alıma dönüştü. Bu anlamda biraz daha gidilecek yolumuz var.”

“Ford Markası Olarak Bir Adım Öndeyiz”

Erzurum ve çevre illerde Ford Truck bayisi olarak ne gibi avantajlara sahip olduklarından da bahseden Cindilli, “Bizim en büyük avantajımız Türkiye’nin en fazla yerlilik oranına sahip markası ile çalışıyor olmamız. Diğer markalardan tedarik konusunda daha hızlıyız ve bizim iş yaptığımız insanlar buraları tanıyan insanlar. Bu nedenle  dışarda üretim yapan diğer markalardan bir adım daha öndeyiz; fakat pandemi özellikle bu tarz şirketleri yakından etkiliyor. Çünkü herkes sosyal mesafe ile üretim yapıyor. Bizim bir başka avantajımız da müşterinin ihtiyacına hızlıca cevap verebilmemiz ve yaygın tedarik ağına sahip olmamız. Pandemi elbetteki işlerimizi yavaşlattı. Sadece bu konularda değil, bence hem  fiyat hem kalite olarak hem de müşterimize yaklaşım konularında da yavaşlattı. Ancak biz Ford markası olarak bir adım öndeyiz; bu bölgenin markası olarak görüyorum. Ford Truck gibi yeniden yapılanan ve yeni bir iş gibi düşünülen bir yapının buralara bu kadar çabuk adapte olmasının nedeni yerli ve Koç Grubu ile ortak olmasından kaynaklanıyor. Bir başka marka, Avrupa’dan ya da yurt içinden de olsa bu kadar hızlı adapte olamazdı. Biz zaten Ford Bayileri olarak bu bölgeyi tanıyoruz ve Anadolu’nun birçok yerindeyiz.”

“Lojistik Hatları Üzerinde Değiliz”

Pazar anlamında bölge olarak bazı dezavantajlara sahip olduklarını vurgulayan Cindilli, “Birincisi lojistik hatları üzerinde değiliz; sadece İran ve Türkmenistan yolu üzerindeyiz. İkincisi sanayi şehri olmadığımız gibi limanlara da yakın değiliz. Ayrıca üreten bir bölge de değiliz; bir şeyler üretip bir yerlere gönderemiyoruz.  Hiç yoktur değil tabii; fakat bir Kayseri veya Konya ile kıyaslamak mümkün değil. Burada yoğunlukla inşaat ve kamu yatırımları var. Kamu işleri bazen yavaşlıyor bazen hareketleniyor; kamu olmasa bizim burada işlerimizde sorun olabilir diyebilirim.” açıklamasında bulunuyor.

“Bizim İlacımız, Burada Üretilip Dışarı Satılan Bir Ürün Yaratmak; Bu Ürün Satılırsa Ben Kamyon veya Çekici Müşterisi Bulabilirim”

Erzurum’da üretimin ve hayvancılığın desteklenmesinin ve geliştirilmesinin bölgede ağır vasıta pazarına da olumlu yansıyacağını belirten Cindilli, konuşmasında şu ifadelere yer veriyor; “Buralarda Türkiye’nin birçok bölgesine göre farklılıklar var. Devletin, kamunun ve büyük yatırımcının buraya en önce yapması gereken destek, üretim tesisi kurarak üretimi desteklemek. Erzurum bir hayvancılık şehri vebu açıdan kuvvetlendirilmeli. Burada üreten ve alışveriş yapan firmalara ihtiyaç var. Bundan 30-40 sene öncesinde ihracatta ilk 10’da olan bir şehir. Hayvancılık aslında buranın insanını, toprağını, suyunu beslemektir. Ayrıca bölgelerimize gıda tedariği Erzurum’dan oluyor; bu nedenle gıda ve inşaat toptancısı burada çok fazla. Bu insanlara burada sadece toptancılık değil, üretim de yaptırtabiliriz. Bizim ilacımız, burada üretilip dışarı satılan bir ürün yaratmak; bu ürün satılırsa ben kamyon veya çekici müşterisi bulabilirim.”

“Hayvancılığın ya da İnşaat Sektörünün Hareketlendiği Dönemlerde İlgili Müşteri Portföyüne Destek Sağlanabilir”

Müşterilere sağlanan ve sağlanabilecek teşviklerinden bahseden Cindilli şunları dile getiriyor; “Markamızın yerli olmasının yanı sıra bir avantajı da insanımızı tanıması ve insanımızın alışveriş alışkanlığını bilmesi. Finans sağladığınız ve müşterinin takasına piyasa şartlarına göre doğru fiyatlama yaptığınız anda müşterinize zaten en büyük desteği sağlamış olursunuz. İkinci el alım satımda destek olabilmek için Ford Truck’ın Truck Market gibi bir organizasyonu var. Çalıştığı bankalarla katılımları ile finans ayağında da kuvvetli. Bölgesel bazlı destekler düşünülebilir. Bu zaman zaman yapılabiliyor zaten; fakat hayvancılığın ya da inşaat sektörünün hareketlendiği dönemlerde ilgili müşteri portföyüne destek sağlanabilir. Belki de Türkiye’de birçok marka içinde bu işi hem trucks tarafında hem otomobil, hafif ticari tarafında en iyi yapan Ford  teşkilatıdır. Bayi konseyi olan ve bayilerin sesini dinleyen az markalardan biridir.”

“Bu Senenin Öngörümüzün Üzerinde Kapanacağına Eminim”

Gelecek yılda pazarın ve sektörün durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cindilli, “Bu sene tahminde bulunmak çok zor; hem de ben bir bayi yöneticisiyim. Ancak bu senenin öngörümüzün üzerinde kapanacağına eminim. Sene başında en azından Mart ayında dünyaya baktığımızda çok farklı bir profil görüyorduk. Bu sene beklentimizin üzerinde geçecek gibi. Gelecek senenin, 2019’dan kötü ve bu seneden iyi olacağını düşünmüyorum. Pandemi bizi etkilemeye devam edecek gibi görünüyor. Avrupa ve Asya ile alışverişimiz nasıl şekillenecek. Aslında biz her zaman potansiyeli olan bir ülkeyiz. Suriye ve diğer komşularımızla işler daha iyi olsa ticarette çok iyi olabilecek bir ülkeyiz. Bu sıkıntılar içerisinde bu adetleri öngörmüyorduk. Mart’ta Nisan’da ve Mayıs’ta iş yapmayı düşünemiyorduk; ama şimdi daha temkinliyiz. Bu sene belki yıl başındaki tahminlerimizden fazla seviyede adet ile kapatacağımızı ve gelecek senenin de en azından 2019’dan kötü olmayacağını düşünüyorum. Belki bu sene kadar sürprizli rakamlar olmayabilir.” değerlendirmesinde bulunuyor.