Uluslararası lojistik firmalarını, yenilikçi çalışmalarını ve sektöre katkılarını firmalardan dinlemeye devam ediyoruz. Bu defa sektörün önde gelen lojistik firmalarından olan ve uzun yıllardır sektördeki faaliyetini sürdüren Borusan Lojistik’in Genel Müdürü Serdar Erçal ile söyleşi gerçekleştiriyoruz. Erçal, Borusan olarak dijitalleşmeye odaklandıklarını ve Ar-Ge yatırımlarını bu yönde sürdürdüklerini aktarıyor. 

Yurt içi taşımacılık kapsamında depolama, gümrükleme, yurt içi karayolu taşıma, parsiyel taşımacılık, oto taşımacılığı, dağıtım araç stoklama ve sevk öncesi araç kontrol (PDI) hizmetleri sunan Borusan Lojistik’in, 1973 yılından bu yana sektördeki faaliyetlerini sürdürdüğünü aktaran Erçal, Uluslararası taşımacılık alanında ise Chartering ve multimodal taşımacılığı, uluslararası konteyner taşımacılığı, uluslararası kara taşımacılığı, uluslararası demiryolu taşımacılığı ve uluslararası havayolu taşımacılığı operasyonları gerçekleştirdiğini belirtiyor. Erçal, “Borusan Lojistik’in havayolu taşıma operasyonları 120 ülkedeki anlaşmalar ve 275 varış noktasıyla 80’den fazla havayolunu kapsıyor. 2020 yıl sonu itibarıyla Türkiye genelinde 37 depoda toplam 405 bin m² açık ve kapalı depolama alanımız bulunuyor. Bununla birlikte 2020 yılında 720 milyon desi yük taşıdık, bu da hacimsel olarak 235 binden fazla ev teslimatı anlamına geliyor. Kısmi dağıtım ağımız, 24 dağıtım merkezi ile 93 teslim alma ve teslim etme noktasını kapsamanın yanı sıra Türkiye çapında 81 ilin herhangi birinden diğerine taşımacılığa olanak sağlıyor.” diyor.

“Dijital Dönüşüme Yaptığımız Yatırım Sayesinde Operasyonel Süreçlerimizi Teknolojiden Beslenerek Dijitalleştiriyoruz”

Ana odak noktalarının müşterileri olduğunu ifade eden Erçal, tüm iş süreçlerinde hem yaptıkları işe hem de müşterilerine katkı sağlamayı amaçladıklarını söylüyor ve şunları aktarıyor; “Değişen müşteri ihtiyaçlarını öngörerek hızlı bir şekilde çözüm üretmeye çalışıyoruz. Bunlarla birlikte işimizi en iyi şekilde yapmamızı sağlayan insan kaynağına, donanıma ve teknolojiye sahibiz. Elimizdeki tüm bu artı değerler inovasyonla, öngörüyle birleşince güvenlik, hız ve ekonomik çözümler olarak bu üç temel özelliği karşılayabiliyoruz. Dijital dönüşüme yaptığımız yatırım sayesinde operasyonel süreçlerimizi teknolojiden beslenerek dijitalleştiriyoruz. Bu da bize hız ve güvenlik sunarken aynı zamanda ekonomik çözümler de sağlıyor.”

“2020 Yılında eTA ile 420 Bin Sefer Gerçekleştirildi”

Borusan Lojistik olarak sadece lojistik değil; iş süreçlerinde kullanacakları ve işlerini daha pratik hale getirecek teknolojileri de bünyelerinde geliştirdiklerini vurgulayan Erçal, şöyle konuşuyor; “Bunlardan en önemlisi eTA. 2012 yılında hayata geçirdiğimiz, Avrupa'nın en büyük 3. dijital lojistik platformu olan eTA, Türkiye’de nakliyecileri ve kamyoncuları aracılar olmaksızın dijital ortamda bir araya getiren ilk dijital lojistik platformu. 2020 yılında eTA ile 420 bin sefer gerçekleştirildi.”

“Karbon Emisyonlarını Azaltmayı Hedefliyoruz”

Borusan Lojistik’in dijital platformu eTA’ya yönelik detaylar aktarmayı sürdüren Erçal, “Dijitalleşme aracılığıyla verimlilik ve müşteri memnuniyeti sağlamanın yanı sıra, eTA için bir diğer önemli başarı faktörü de çevresel sürdürülebilirlik. Türkiye’de FTL hizmetleri için boş sefer oranının yüzde 24 civarında olduğu tahmin ediliyor. Kişiselleştirilmiş sefer önerileri sunan ve seferlere en yakın kamyoncuları atayan eTA ile bu oranı yüzde 18’e indirmeyi ve FTL seferlerinden kaynaklanan karbon emisyonlarını azaltmayı hedefliyoruz.” şeklinde konuşuyor.

“Sürdürülebilirliği İklim, İnsan ve İnovasyon Odak Alanlarında Ele Alıyoruz”

Borusan Grubu tarafından sürdürülebilirliğin benimsenen ve sahiplenilen bir konu olduğunu vurgulayan Erçal, sürdürülebilirliği iklim, insan ve inovasyona odaklanarak ele aldıklarını, bu kapsamda gerek holding gerekse grup şirketlerinin çeşitli çalışmalar yürüttüğünü ifade ediyor. Erçal, “Borusan Lojistik olarak stratejimiz ‘iklim’ odağında katkı vererek operasyonlarımız ile ortaya çıkan karbon salımını azaltmak. Bu amaç ile güneş enerjisi projemizi hayata geçirdik. Yıllık olarak yaklaşık 2.000 MWh elektriğini depo çatılarına yerleştirilen güneş panelleri ile karşılayarak, temiz enerji kullanımı ile karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltıyoruz. Ayrıca tüm yatırımlarımızda enerji verimli ekipman ve altyapıları tercih ediyoruz. LED dönüşümler, güneş enerjisi sistemleri, ısı geri kazanımlı havalandırma ve yalıtım sistemleri, verimli taşıma ve kaldırma ekipmanları ile her yıl enerji tüketimimizi azaltıyoruz.” açıklamalarında bulunuyor.

“Filo Araçlarımızda Euro 6 ve Üzeri Motor Tercih Ediyoruz”

Tüm kara nakliye operasyonlarında yönettikleri Hızlı Kart Sistemi ile 10 numara yağ kullanımına izin vermeyerek her yıl tedarikçi kaynaklı CO2 salınımının da önüne geçtiklerini vurgulayan Erçal sözlerini şöyle sürüdürüyor; “Filo araçlarımızda Euro 6 ve üzeri motor tercih ederek salınan CO2 emisyonunu önlüyor, rota optimizasyonu ve iş birimleri bazında farkındalık programlarımız ile devamlılığını sağlıyoruz. Proje ve ağır taşımacılık operasyonlarında kullanılan, kanat adaptörümüz ile yaklaşık 15 bin m2 alanda ağaç kesilmesini önlüyor ve enerji verimli taşımayı sağlıyoruz. Kanat adaptörü operasyonlarımız ile çevre duyarlılığımızdan taviz vermiyoruz.”

“Lojistik Sektöründe ISO 50001 ve ISO 14064 Belgesine Sahip Olan İlk Firmayız”

2012 yılından itibaren entegre olarak yönettikleri, ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi ve ISO 14064 Karbon Emisyon Doğrulama Sistemleri ile enerji kaynaklarının doğru, verimli kullanımını ve emisyon azaltımını sağladıklarını ifade eden Erçal, “Lojistik Sektöründe ISO 50001 ve ISO 14064 belgesine sahip olan ilk firmayız ve sürdürülebilirlik raporumuzda da her yıl doğrulanan verilerimizi paylaşıyoruz. Diğer yandan, dijitalleşme aracılığıyla verimlilik ve müşteri memnuniyeti sağlamanın yanı sıra, eTA projemiz için bir diğer önemli başarı faktörü de çevresel sürdürülebilirlik. Türkiye’de FTL hizmetleri için boş sefer oranının yüzde 24 civarında olduğu tahmin ediliyor. Belirtmiş olduğum üzere kişiselleştirilmiş sefer önerileri sunan ve seferlere en yakın kamyoncuları atayan eTA bu oranı yüzde 18’e indirmeyi ve FTL seferlerinden kaynaklanan karbon emisyonlarını azaltmayı hedefliyor. Kısa vadeli hedeflerimize bakacak olursak süreçlerin otomatizasyonu ile maddi ve gayrimaddi riskleri azaltmayı amaçlıyoruz.” değerlendirmesinde bulunuyor.

“Kamyoncu ve Yük Sahibi İki Temel İş Ortağımızla Olan İlişkilerimizi Dijital Kanallar ile Yürütmeye Büyük Önem Veriyoruz”

Borusan Lojistik’in 2021 yılı planlarını da aktaran Erçal, dijitalleşmeyi ana odak noktaları haline getirmeyi planladıklarını açıklıyor. Erçal, böylece kamyonculara çok daha gelişmiş bir mobil uygulama deneyimi sunmayı, yük sahipleriyle olan manuel iş trafiğini dijital yöntemlerle yürütmeyi hedeflediklerini vurguluyor ve şunları aktarıyor; “Sonuç olarak her iki müşteri grubuna da hızlı, sorunsuz ve ulaşılabilir işlem deneyimi yaşatabilmek önceliğimiz. Temel olarak iki alanda dijital dönüşüm çalışmalarımız devam ediyor. İçsel operasyonel süreçlerin dijitalleşmesine odaklanırken, süratli ve insan hatalarından arınmış iş akışları oluşturmayı ve müşterilere sağlanan hizmet kalitesini artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca, müşteri ilişki yönetimi alanında dijitalleştirme adımlarını hayata geçiriyoruz. Gerek kamyoncu gerek yük sahibi olmak üzere iki temel iş ortağımızla olan ilişkilerimizi dijital kanallar ile yürütmeye büyük önem veriyoruz.”

Erçal dijital dönüşüm odaklı Ar-Ge yatırımlarına dikkat çekerek konuşmasını, “2020 faaliyet döneminde dijital dönüşüm odaklı 14,3 milyon TL düzeyinde Ar-Ge yatırımında bulunurken odaklandığımız başlıca projeler arasında "eTA FTL Operasyonunun Dijitalleşmesi Projesi", "Atlas LTL Lojistik Sistemi Geliştirilmesi Projesi", "Lokasyon Datası Doğrulama Projesi" yer alıyor.” sözlerini ekleyerek sonlandırıyor.