.jpg)
.jpg)
HASAN BALKAÇ; 1958 Kastamonu doğumlu olan Hasan Şoför 79 yılından beri bu işi yapıyor.
Ve dertlerini ve isteklerini şu sözlerle anlatıyor; “Kendime ait iki kamyonun biri yatıyor; biri çalışıyor. Genellikle yurt içine taşımacılık yapıyorum. Kastamonu Taşıyıcılar Kooperatifine üyeyim. Mazotun ve parçanın pahalı olması belimizi büktü. İş de yok bu sıralar. Devletten beklentimiz mazotu indirmesi; nakliye ücretlerini yükseltmesi. Gemisi olanlara tanınan kolaylık kamyonculara da tanınsın. Sadece ceza yazacağı zaman ve vergi de hatırlamasın bizi.”
Denetim olmadığını da iddia eden Balkaç sözlerini şöyle noktalıyor; “Aldığım yetki belgeleri yollarda hiç sorulmadı. Sahibimiz yok maalesef. Seneden seneye kötüye gidiyoruz.”
“Sorunumuz çok; bu sorunlarda bizim de payımız var.”
ALİ TANSIK: 35 yıldır kamyoncu olan Ali Şoför aslen Çorumlu.
“Doğma büyüme Ankaralıyım.” diyerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürüyor; “Eskiden çok sayıda kamyonum vardı; baba mesleği olarak devam ettirmeye başladım. Zamanla kamyonlarımın sayısı azaldı. Sorunumuz çok; bu sorunlarda bizim de payımız var. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar gelişigüzel başıboş bir meslek yoktur. Park alanlarımız bile yok. Bu meslekte en çok çileyi çeken ben ve benden 10 yaş daha genç arkadaşlarımdır; piyasaya ve enflasyona yetişemedik.”
“Bakanımız Binali Yıldırım; “Nakliyeci esnafı kimsenin gazına gelmesin; ben onlara 100 milyarlık istikbal vaat ediyorum. Herkes belgesini alsın” demişti.”
Devletten beklentilerini ise Tansık şöyle sıralıyor; “Plaka sınırlaması getirilsin. Devlet bizden alacağını eninde sonunda alır. Bizim ekmek teknemizi bandrol borçları gerekçesiyle bağlayıp; elimizden alıyorlar. Yani bizi iki kere idam ediyorlar. Sonuçta piyasada kriz var; bir darbede onlar vuruyor. Eninde sonunda o parayı alacak; ama bir de böyle darbe vuruyor. Vergimize yeni bir düzenleme getirilsin. Bandrol, KDV, gelir beyanı gibi bir yığın para ödüyoruz. Ana parayı alsınlar; ama cezalar için nakliyecilere af getirilsin. Kontak kapatılma durumunda Avrupa da neler olduğunu biliyorlar. Biz gündem yapacak davranışlarda da bulunuruz; ama buna gerek yok. Bakanımız Binali Yıldırım; “Nakliyeci esnafı kimsenin gazına gelmesin; ben onlara 100 milyarlık istikbal vaat ediyorum. Herkes belgesini alsın” demişti. Madem yatırım yapılıyorsa arkasında durulsun. Herkes elini taşın altına koysun. Biz sadece devleti suçlamıyoruz. Ama çektiğimiz sıkıntıları çözmek için taksicilere ve dolmuşçulara getirilen plaka sınırlaması bize de yapılsın.”
“Muayeneyi Avrupa standartlarına göre yapmak istiyorlar; ama bizim Avrupa standartlarında aracımız yok.”
SATILMIŞ KARKAÇ; Yedi yıldır kamyoncu olan Satılmış Karkaç Yozgatlı.
Onun şikayet konusunu ise araç muayene istasyonları oluşturuyor; “Muayeneyi Avrupa standartlarına göre yapmak istiyorlar; ama bizim Avrupa standartlarında aracımız yok. Avrupa standartlarında para kazanamıyoruz. Bizim sahibimiz yok; çünkü kimse görevini yapmıyor. Biz de kendimize sahip çıkamıyoruz. Maliye’ye gittiğimiz zaman vergileri yatırmakta zorlanıyorum. Kilometrelere göre düzenleme yapıldı; ama uyulmuyor. Serbest piyasa ekonomisi olduğu için herkes tutturabildiğine gidiyor.”
“Kilometre sistemini uygularlarsa bu meslek kurtulur.”
Karkaç mesleğe ilk başladığında durumunun daha iyi olduğunu belirtirken sözlerini şu taleplerle sonlandırıyor; “Ben mesleğe ilk başladığımda kamyoncunun durumu biraz daha iyiydi. Şimdi giderek borçlarımız da çoğaldı; bırakamıyoruz. Muayene yaptıracak durumumuz bile yok; perişanız. Kilometre sistemini uygularlarsa bu meslek kurtulur. Federasyon kamyonculara da sahip çıksın.”
 |
 |
 |
 |
|||||
|
|
|||||||
 Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
