Mercedes-Benz Türk, İnovasyon Kültürünü ‘Fikir Kampı’ ile Güçlendiriyor

Yenilikçi Fikir Haftaları, çalışanların yaratıcı fikirler üretmesini teşvik eden, fikirlerin hayata geçirilmesini destekleyen ve şirketin inovasyon kültürünü ileri taşıyan bir inisiyatif olarak öne çıkıyor. Bu yıl ilk kez hayata geçirilen Fikir Kampı ise fikirlerin birlikte geliştirilmesine olanak sağlayan özel bir hazırlık evresi olarak kurgulandı. Katılımcılar, farklı disiplinlerden ekiplerle iş birliği yaparak projelerin temellerini attı.

Mercedes-Benz Türk, fikir üretiminden uygulamaya kadar tüm süreci sürdürülebilir şekilde desteklemeyi ve yenilikçiliği kurum kültürünün ayrılmaz bir parçası haline getirmeyi hedefliyor. Fikir Kampı da bu yaklaşımın somut bir uzantısı olarak konumlanıyor. Etkinlik kapsamında, stratejik hedeflerle örtüşen projeler geliştirilirken, çalışanların fikir üretme süreçlerine aktif katılımı da teşvik edildi.  Disiplinler arası ekiplerle yürütülen çalışmalar sayesinde, farklı bakış açıları bir araya getirildi. Aynı zamanda, ortaya çıkan fikirlerin projelendirilmesini ve uygulanabilir hale getirilmesi için de zemin oluşturuldu. Mercedes-Benz Türk’ün bu kapsamda bugüne kadar hayata geçirdiği projeler, şirket içi girişimcilik anlayışının kurumsal bir değere dönüştüğünü ortaya koyuyor.

Mercedes-Benz Türk 2. El Otobüs & Kamyon Satış Direktörü ve Koza Merkezi Kurucusu Didem Daphne Özensel, kurum içi inovasyon kültürüne dair şunları söyledi:

“Mercedes-Benz Türk olarak, yenilikçiliği yalnızca teknolojik ilerleme olarak değil; çalışanlarımızın katılımıyla değer üreten, topluma fayda sağlayan ve sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunan bir kültür olarak görüyoruz. Koza Merkezi çatısı altında yürüttüğümüz Fikir Haftaları ve bu yıl ilk kez gerçekleştirdiğimiz Fikir Kampı, bu yaklaşımın en somut örneklerinden biri.

Farklı disiplinlerden gelen çalışanlarımızı aynı masa etrafında bir araya getirerek, ortak akılla şekillenen ve stratejik hedeflerimizle örtüşen projelerin temellerini attık. Her fikrin değerli olduğuna, her çalışanın bu dönüşümün bir parçası olabileceğine inanıyoruz.

Yemeğim Evimde, ToolStore, Mein Laptop gibi projelerle hem iş süreçlerimize katkı sağlıyor hem de çalışan deneyimini geliştiren, topluma ve çevreye dokunan çözümler üretiyoruz. Bu anlayışla, inovasyonu yalnızca fikir düzeyinde bırakmayıp, ölçülebilir sonuçlara ulaşan bir değere dönüştürmeye devam edeceğiz. Mercedes-Benz Türk olarak, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir gelecek için çalışanlarımızın potansiyelini açığa çıkaran yenilikçi fikirlerin daima destekçisi olacağız.”

Fikirden Projeye, Projeden Değere Dönüşüyor

Mercedes-Benz Türk, inovasyon stratejisini çalışan odaklı uygulamalarla güçlendirirken, sürdürülebilirliği esas alan projeleri de hayata de geçirmeye devam ediyor. Çalışanların yemekhane menüsündeki yemekleri uygun fiyata sipariş verdikleri “Yemeğim Evimde”;  kampüslerde kullanım ömrünü tamamlamış ekipman ve malzemelerin satışa sunularak yeni bir iş alanı haline dönüşen “ToolStore” girişimi; üretim süreçlerindeki bilgi akışını dijital ortama taşıyarak daha verimli bir yönetim sistemi sağlayan “Dijital Shopfloor Yönetimi” projesi; çalışanların, kullandıkları dizüstü bilgisayarları ömrünü doldurduktan sonra dilerlerse satın alabildikleri “Mein Laptop/Benim Bilgisayarım” projesi ve imalat süreçlerinde ihtiyaç duyulan nitrojeni dışarıdan temin etmek yerine havadaki azotu saflaştıran “Nitrojen Jeneratör Tesisi” kurulumu sürdürülebilir üretim anlayışının güçlü örnekleri arasında yer alıyor. Bu örnekler, Mercedes-Benz Türk’ün inovasyonu sadece fikir düzeyinde bırakmayıp somut çıktılara dönüştürdüğünün ve çalışanlarını bu sürecin aktif bir parçası haline getirdiğinin güçlü birer göstergesi.