“YAKLAŞIK 55 ARACIMIZ İLE BALKANLARA ÇALIŞIYORUZ”

“EN BÜYÜK KORKUMUZ GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI”

Alp Özler Uluslararası Nakliyat Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Gece, 1982 yılında nakliye hayatının başladığını ifade ederken Alper Nakliyat firmaları ile İstanbul’dan Özler Nakliyatı satın alarak 1994 yılında iki firmayı birleştirerek Alp Özler Uluslararası Nakliyat olarak çalışmaya başladıklarını anlatıyor. Gece, “Öncesinde de 11 yıl ilkokul öğretmenliği yaptım. Ayrılmak zorunda kaldım ve ayrıldıktan sonra da lojistik sektöründe görev adım ve bugünlere geldik. Dört oğlum var; oğullarımın her biri firmanın belli birimlerinden sorumlu olarak çalışıyor ve herkes belli bir iç yasaya bağlı. Yani aile anayasamız var ve o anayasaya bağlı olarak herkes kendi görevini icra ediyor. Yurt dışı birimimiz ayrı bir birim. Yurt içinde Coca Cola birimi var; ayrı çalışmakta. Bunun dışında Trendyol, Pepsi gibi diğer firmalara hizmet veren birimimiz ve bir de Alp Özler bünyesinde Alp Özler Filo şirketimiz var.” şeklinde konuşuyor.

“200 Adet Aracımız ve 416 Çalışanımız ile Hizmet Veriyoruz”

Araç parklarının şu an MAN ve Mercedes ağırlıklı olduğunu belirten Gece, araç sayılarının 150 ile 200 arasında değiştiğini; zaman zaman araç alım satımlarının olduğunu aktarıyor.Gece sözlerini şöyle sürdürüyor; “416 çalışanımız bulunuyor. Ankara’da havaalanı yolu ve İstanbul Yolu’nda, Elazığ, Mersin ve İstanbul’da bulunan ofislerimizde Alp Özler ailesi olarak çalışmaya devam ediyoruz. Mercedes ve MAN’dan daha iyi verim alıyoruz. Artık kötü araç kalmadı; araç markalarının hepsi gerçekten iyi. Ancak kolay ulaşılabilme, önceki toplu alımlarımız ve ilişkilerimizden dolayı Mercedes’i tercih ediyoruz. Aldığımız verimden de memnunuz. Mercedes’in yanında zaman zaman da MAN’dan istifade ediyoruz. Özellikle Yılnak grubu için MAN’dan yeni araçlar aldık. Yeşil Lojistik de gelecek planlarımız içerisinde yer alıyor. Bunun dışında kalmak zaten mümkün değil. Planlarımız içerisinde ve gelişmeleri takip ediyoruz. Keşke elektrikli araçlar çıksa da alsak diye bekliyoruz.”

“İşlerimiz ve Ciromuz Geçen Seneye Göre Arttı”

Pandemi döneminin herkesi etkilediğini; ancak kendi işlerinin olumlu yönde etkilendiğini belirten Gece, ancak yeni araç ve dorse alımları konusunda sıkıntılar yaşadıklarını aktarıyor. Gece, “Pandemiden dolayı üretimlerde bir azalma oldu. İstediğimiz sayıda araç ve dorse temin edemedik. Ekonomik şartlar da bizi belli bir noktaya getirdi. Özellikle 2021’in son çeyreğindeki hızlı değişim bizi biraz sıkıntıya soktu. Belli taahhütlerle çalışan firmalarla fiyatlarınızı istediğiniz gibi değiştirme imkanınız olmuyor. Fakat bu dönemde güzel işlerimiz oldu; 2021’de yaklaşık 100 araçlık bir yatırım yaptık. Bunların büyük bir kısmını teslim aldık; bir kısmını da önümüzdeki birkaç ay içerisinde alacağız. İşlerimiz ve ciromuz geçen seneye göre artmış durumda.” diyor.

“Yurt İçinde 25 Yıldır Coca Cola’yı Taşıyoruz”

Taşıdıkları yükleri yurt içi ve yurt dışı olarak ayırdıklarından söz eden Gece, gerçekleştirdikleri taşımalardan ise şöyle söz ediyor; “Yurt içinde 25 yıldır Coca Cola’yı taşıyoruz. Coca Cola’nın Ankara fabrikasından çıkan ürünlerin tüm Karadeniz ve İç Anadolu’nun bazı kesimlerinde dağıtımını yapıyoruz.  Elazığ Coca Cola fabrikasından çıkan tüm ürünlerin de Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bayilerine dağıtımını yapıyoruz. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da her gün durmaksızın çalışan araçlarımızı görürsünüz. Bunun dışında yeni firmalarımız da var; geçen sene başladığımız Trendyol da bizde büyük bir yer tutuyor. Trenyol ile de hemen hemen Türkiye’nin her tarafında çalışıyoruz. Onların yapılandıkları yerlerde de araç kiralama suretiyle çalışıyoruz.”

“Yaklaşık 55 Aracımız ile Balkanlara Çalışıyoruz”

Ankara’da ihracat yapan firmaların yurt içi işlerini yurt içi birimlerinin yaptığından bahseden Gece, bu birimlerinde de oldukça kalabalık bir ekibe ve araç parkına sahip olduğunu ifade ediyor. Yurt dışında ise sadece Balkanlara çalıştıklarını aktaran Gece şöyle konuşuyor; “Balkanlar derken; ağırlıklı olarak Yunanistan, Arnavutluk, Makedonya, Kosova, Bosna Hersek ve Hırvatistan bölgelerine hizmet veriyoruz. Yaklaşık 55 aracımız ile bu bölgelerde çalışıyoruz. İhracatın 2021 yılı içerisindeki artışı bizi de olumlu etkiledi. Araçlarımız boş kalmadan arı gibi çalışıyor.”

“En Büyük Korkumuz Göçmen Kaçakçılığı”

Yurt dışı taşımalarında genellikle İpsala Sınır Kapısı’nı kullandıklarından bahseden Gece, çoğu zaman kalabalık nedeni ile beklemek durumunda kaldıklarına ve dozvola olarak adlandırılan geçiş belgelerinin bitmesi nedeni ile de sıkıntı yaşadıklarına dikkat çekiyor. Gece yaşadıkları diğer sıkıntıları ise şöyle aktarıyor; “Bütün bunların yanında en büyük korkumuz göçmen kaçakçılığı. Verdiğimiz talimatlar ile araçlarımız İstanbul’dan çıktığı an İpsala’daki gümrüğe kadar hiçbir yerde durmuyor. Çünkü göçmenler, araçlara çadırı keserek biniyor veya bir şekilde içeriye giriyor. Yunanistan’da da böyle bir durumda yakalanırsanız sonucu felaket oluyor. Çok büyük cezalar mevcut. Hatta bazı firmalar Bulgaristan’ın çok büyük yaptırımları olmadığı için fazla yol ve masraf yaparak Bulgaristan üzerinden geçiyor. UND göçmen girişi kontrollerini başlattı; fakat yine de orada araçlarımızın durması mümkün değil. Durduğu an mutlaka bir olay oluyor. Tek korkumuz Yunanistan’a aracın içerisinde birinin girmesi. Şoförlerimiz de bu nedenle sıkıntıda. Kapıda sıra beklemek, yüklerimizin gecikmesi, taahhütlerimizi zamanında yerine getirememek bize zarar veriyor. Bunun maddi kayıpları kadar manevi kayıpları da oluyor. Kapıkule kadar yoğun olmamakla birlikte İpsala’da da aynı sıkıntıları yaşıyoruz. Hava şartları, kapılarda zaman zaman yaşanan yığılmalar ve Dozvola sıkıntıları bizi olumsuz etkileyebiliyor.”

“Mesleğimiz Gerçekten Heyecanlı Bir İş”

Bu mesleğin ve yaptıkları işin heyecanlı bir iş olduğuna dikkat çeken Gece, özveri istediğini ve heyecan duyulması gerektiğini de aktarıyor. Sektörün gençler için büyük fırsatlar barındırdığından söz eden Gece sözlerini; “Kendini ve işini geliştirmek insanlara mutluluk verir. Gençlerin işini yaparken nasıl ileriye gidebilirim, nasıl işimi geliştirebilirim ve nasıl daha faydalı olabilirim diye düşünerek; kendisi, ailesi ve memleketi için çalışması ve buna göre davranması gerektiğini düşünüyorum. Bizde de üçüncü kuşak başladı; şu an işlerinin başındalar. Ben tüm diğer genç torunlarımı da yaz aylarında burada staja tabi tutuyorum. Bu işi devam ettirip ettirmemelerinden bağımsız olarak bu heyecanı onların da tatmalarını istiyorum. Diğer çalışan gençlerimize de kendi bünyemizde aynı hedefleri veriyoruz. İnşallah sonuçlar da daha iyi olacak diye düşünüyorum. Lojistik ileride hiç küçülmeyecek bir sektör ve bu sektörün tüm mensuplarının yollarına güvenle devam etmelerini temenni ediyorum.”