Geçtiğimiz günlerde Trabzon’a yaptığımız seyahatimizde lojistik firmalarına sorduğumuz soruların başında bu geliyordu; Zengezur koridoru işinize nasıl bir katkı sağlayacak?
Hepsinin ortak görüşü koridorun açılmasının Türk nakliyecisinin işini oldukça kolaylaştıracağı yönünde oldu.
Gördüğüm kadarıyla devletin ilgili birimleri de bu koridorun efektif bir şekilde kullanılabilmesi için bizim tarafta yapılması gerekenler konusunda kolları sıvamış vaziyetteler.
Bugüne kadar Türkiye’den Azerbaycan’a kara yolu ile ulaşmak için Gürcistan üzerinden geçiş gerekiyordu. Bu hat hem zaman hem de maliyet açısından ciddi yükler getiriyordu. Zengezur Koridoru sayesinde Kars’tan çıkan bir TIR, doğrudan Nahçıvan üzerinden Azerbaycan’a, oradan da Hazar geçişiyle Orta Asya’ya ulaşabilecek. Böylece Türkiye’nin lojistik avantajı güçlenecek, ihracatçının eli rahatlayacak.
Nakliye sektörü açısından koridorun açılması üç temel fayda sağlayacak:
1. Mesafe ve maliyet avantajı: Gürcistan üzerinden yapılan uzun ve masraflı geçişler kısalacak. Bu da yakıt, zaman ve gümrük masraflarını azaltacak.
2. Rekabet gücü: Türkiye, Orta Asya pazarına daha hızlı ve ucuz mal ulaştırabilecek. Bu, Çin’in “Kuşak-Yol” projesiyle paralel yeni bir ticaret hattı anlamına geliyor.
3. Siyasi istikrarın yansıması: Zengezur hattı sadece nakliye değil, güvenlik açısından da Türk TIR’larına daha güvenli bir güzergâh sunacak.
Koridorun işler hale gelmesi, Kars, Iğdır, Nahçıvan ve Gence gibi şehirleri birer lojistik merkez haline getirecek. Türkiye’nin 2023 sonrası hedeflediği “lojistik üs olma” vizyonu da bu sayede güçlenecek. Ayrıca, Kazakistan’dan Türkmenistan’a, Özbekistan’dan Kırgızistan’a kadar geniş bir coğrafya Türk nakliyesi için doğal hinterland haline gelecek.
Zengezur Koridoru, sadece bir yol değil; Türkiye’nin Orta Asya’ya açılan kapısı. Nakliye sektörü için bu hat, daha hızlı, daha ucuz ve daha güvenli ticaretin teminatı olacak. Bir başka deyişle, koridor açıldığında Anadolu’dan Çin’e kadar uzanan modern İpek Yolu’nun Türk ayağı tamamlanmış olacak.
Türkiye, bu fırsatı doğru değerlendirirse, sadece kendi nakliyecisini değil, tüm bölge ekonomisini yönlendiren bir aktör konumuna yükselecek.
Peki bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?