Bu sayımızdaki dosya konumuz takograf. Uzun yıllardır araçlarda takılı olan bu cihaz, süreç içerisinde farklı teknolojilerle üretildikten sonra en son olarak AB mevzuatıyla uyum çerçevesinde dijital olarak kullanıma sunulmuş vaziyette. Ve artık 2019 yılı sonuna kadar herkes; ister ilk isterse ikinci el araca (1996 yılından sonra üretilmiş) sahip olsun araçlarında dijital takograf bulundurmak zorunda.
Bu cihaz temelde çalışma sürelerine yasaların belirlediği şekilde uyulmasını sağlayan, böylece trafik kazalarının temel sebeplerinden olan uykusuz araç kullanımının önüne geçmeyi hedefleyen sistemin başat unsuru.
Her ne kadar sektörün, özellikle yurtiçi taşıma yapanların henüz tam manasıyla benimseyemediği bir cihaz olsa da dijital takografın faydaları tartışılmaz. Bu tepkinin temel sebebi mevcut takografların dijital olanlarla değiştirilme zorunluğu; bunun kendilerine bir maliyetinin olması, ayrıca cihaz tarafından tespit edilen çalışma sürelerinin de şu anki taşıma fiyatları ile önemli ölçüde gelir kaybına sebebiyet vermesi. Ve son olarak da dinleme sürelerinde şoför arkadaşların dinlenip ihtiyaçlarını karşılayacak yapının (dinlenme tesisi, parklar vs. ) yetersiz olması.
Yukarıdaki detaylar ile ilgili tüm değerlendirmeler, konunun uzmanı ya da tarafı konumundaki en yetkili kişilerce yapılan görüşmeler şeklinde dosyamız içeriğini oluşturdu. Sanıyorum faydalanacaksınız.
Asıl benim üzerinde durmak istediğim konu muafiyetler.
Yasa diyor ki; il sınırları içinde çalışacağını taahhüt ve beyan eden araçların takograf bulundurma zorunluluğu yoktur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu şehir içinde çalışacak araçların takograf takmasını zorunlu tutmuyor. Ancak Büyükşehir sınırlarının ilçeleri de kapsamasına yönelik düzenleme sonrasında, şehir merkezlerini kapsayan bu istisna, bütün ilçeleri de kapsar hale geldi. Bu nedenle şehir içi muafiyeti nedeniyle takograf takmayan önemli sayıda araç herhangi bir denetim olmadan çalışabiliyor.
İnsanın “nasıl yani?” diyesi geliyor. Nasıl yani? İl sınırları dediğimizde Antalya bir baştan bir başa 450 km eder. Bir araç Antalya Kaş arası kaza yapamaz mı? Bu araç bu mesafeyi aralıksız kaç saatte kat etmeli ya da arka arkaya kaç sefer yapmalı? Bunun bir önemi yok mu? Şehirlerarası yolda uykusuz, yorgun araç kullanma neticesinde meydana gelen kazalar, il sınırları içerisinde bir ilçeden diğerine ya da ilden ilçeye giderken olamaz mı? Cevap evet ise, bu muafiyet neden? Nasıl bir mantık işletilerek böyle bir muafiyet söz konusu edilmiş. Gerçekten anlamak mümkün değil!
Söz konusu muafiyetin kapsayacağı alan tekrar gözden geçirilmeli ve gerekli düzenleme yapılmalıdır görüşündeyim. Dosyamız içeriğinde bu duruma, taraflarca da önemli ölçüde yer verildiğini göreceksiniz.
Dolu bir içerik yeni sayımız ile sizlerle…
Keyifli okumalar!