Pazar analizini sağlıklı yapabilmek için her türlü faktörü göz önüne alıp, bu doğrultuda duruma ilişkin yorum getirmek ve gelecek için öngörüde bulunmak gerekir mutlaka…
Ancak bazen verilere bakınca üretici hangi parametleri dikkate alarak, yatırım ve üretim planlaması yapıyor, alıcı satın alma kararını neye göre erteliyor ya da öne çekiyor anlamak mümkün değil. Aslında her iki tarafı da tebrik etmek gerekir; “cesur” tavırlarından dolayı. Tahmin edilemeyen ve ön görülemeyen bir geleceğe rağmen adım atmaktan çekinmedikleri ve yollarına devam ettikleri için.
Sektörün içinde dolaşırken kafalardaki bu karmaşanın izlerini her kesimde görmek mümkün. Çoğu kişi pazarın geleceğine ilişkin net bir öngörüde bulunmaktan ciddi oranda imtina eder durumda. Ne olur ne olmaz tavrı yaygın. Umutları yitirmeden ama hayal alemine de dalmadan yoluna devam etmeye çalışıyor herkes.
Bu anlayış doğrultusunda yine de en iyi ürünü pazara sunma çabası ve satış performansını artırmaya yönelik faaliyetler hız kesmeden devam ediyor. Tüm üreticiler birbirleri ile yarış halinde daha mükemmel ürünleri alıcısıyla buluşturuyor.
Otobüs sektöründe üreticiler işletmeciye daha ekonomik ama çok daha konforlu ve güçlü araçları sunarken çoğu zaman satın alma kararını hızlandırmak ve öne çekmek için finansal desteklerini de esirgemiyorlar. Amaç kazan kazan oyununu hızlandırmak; pazara can katmak.
Gelelim verilerle ne demek istediğimi bir miktar daha netleştirmeye; yılın ilk 3 ayına baktığımızda, otobüs üretiminde % 10’luk, minibüs üretiminde % 191’lik ve midibüs üretiminde % 31’lik bir artış gözleniyor. Ancak Pazar verileri ise her üç grupta da azalmaya işaret etmekte. Minibüs % 21 azalmış, otobüs ise % 28 gerilemiş. İhracata baktığımızda ise minibüs segmentinde % 408’lik bir artış izlenirken midibüs % 15 ve otobüs ise % 1 azalmış! Ben ne olduğunu pek anlayamadım! Umarım bu veriler size bir şey ifade ediyordur. Bakalım belki de önümüzdeki dönemde elde edilen veriler geleceğe ilişkin net öngörüler geliştirmeye olanak sağlar.
Derleyip toparlarsak şöyle denilebilir mi acaba; ihracat işi sırtlamış, ihmal etmemek lazım. Ancak iç Pazarı da gözardı etmemek gerekiyor, ne olur ne olmaz! Her duruma ve her gelişmeye hazır vaziyeti korumalı ve beklenmedik talep artışlarına da- ki olursa çok güzel olur-, anında karşılık verilebilmeli. Ben böyle anladım. Yanlış ise düzeltin lütfen!
Her şart ve koşulda çalışmaya devam etmek gerekiyor. Ancak bunun yanı sıra belki daha makro düzeyde tüm planlar gözden geçirilip değişen ya da değişmesi beklenen taşıma sistemlerine yönelik yatırımlar yapılmalı, mevzuatlar hazırlanmalı, firmalar yönlendirilmeli, eğitilmeli. Bu sayede ekonomik ve verimli taşımanın zemini hazırlanmalı. Kısa mesafeli taşıma, intermodal taşıma ve diğer sistemler üzerine daha fazla kafa yorulmalı!
Bu sayılık da benden bu kadar!
Hareketli ve keyifli bir Pazar dileği ile hoşçakalın…