Nükte Trailer ile Akıllı Üretim, Güçlü Taşımacılık!

 Malzemelerin tamamında üst kaliteyi tercih eden Nükte Trailer, üretim teknikleri ve kullandıkları malzeme ile sektör standartlarını da bir üst seviyeye taşımış durumdadır. Nükte Trailer Genel Müdür Yardımcısı Hasan Basri Alım, üretim sürecinin ve ürünlerinin tüm detaylarını Kamyonum Dergisi okuyucuları için anlattı.

“16 Metrelik Lazerimiz Yekpare Ürünler İşleyebilmemizi Sağlıyor”

“9 Metrelik Presimiz Sayesinde Ek Yapmadan Üretim yapabiliyoruz”

Üretim proseslerini okuyucularımız için aktaran Alım ilk aşama olan plaka sacların lazerde işlendiği bölümü anlatarak sözlerine başladı; “Plaka saclarımız istasyona gelir, yerleştirilir ve lazerde işlenir. Üretim bu aşamadan başlar. Lazerde işlenen saclarımız ise hemen yanında bulunan pres makinesinde bükülerek üretime hazır hale getirilir. Tüm bunların bünyemizde yapılıyor olması bizim için hayati önem taşıyor. Burada bulunan vakum makinesi iş güvenliği açısından çok kıymetli bir makinedir. Plaka sacın vakum şeklinde tutularak daha kolay bir şekilde kaldırılmasını ve çok daha kolay bir şekilde taşınmasını sağlar. Bu vesileyle personelimizin yaşayabileceği herhangi bir iş kazası riski de ortadan kaldırılmış olur. 16 metrelik lazerimiz ile kesim yapıyoruz. Bu bize yekpare ürünler üretme olanağı sağlıyor. 16 metrelik lazer ile uzun saclar kesebildiğimiz için şasilerimizde, teknelerimizde herhangi bir ek yapmak zorunda kalmıyoruz. Yekpare malzemeleri bükebilmek için ise 9 metrelik bir pres makinamız var. Bunun sayesinde 9 metreye kadar olan malzemeleri tek parçada bükebiliyoruz. Bu da bize ek yapmadan üretme olanağı sağlıyor.”

“Saclarımızın Tamamı Orijinal SSAB ve Hardox Marka Ürünlerden Oluşuyor”

Ana hatlarıyla havuz treyler, akordeon tipi damper treyler, lowbed treyler ve konteyner taşıyıcı ürettiklerini söyleyen Alım, bunun yanı sıra özel projelerde de müşterilerinin ihtiyaçlarına karşılık vermeye çalıştıklarını belirtti. Alım, havuz treylerde ise sacların tamamının orijinal İsveç çeliği SSAB ve Hardox marka olduğunu söyledi ve “Hafif, dayanıklı, gerçek Hardox ve gerçek Strenx çelikler kullanıyoruz.” dedi.

“Üretimimizin Yüzde 90’ını Robotlu Kaynaklarla Sağlıyoruz”

“Toz Altı Kaynak Robotumuzun Yaptığı Kaynağın Dayanımı Çok Yüksektir ve Şaselerde Çarpılma Kaynaklı Şekil Değişikliğini Minimuma İndirir”

Üretimi yapılan ürünlerin bu aşamadan sonra havuz treyler üretim hattına geçtiğini söyleyen Alım, kaynaklı imalatın da bu kısımda başladığını belirtti. Kaynaklı imalat aşamasını detaylandıran Alım şunları söyledi; “Şasi kaynak robotumuz bulunuyor. Kaynakları mümkün olduğunca insan eli değmeden yapmaya çalışıyoruz. Üretimimizin yüzde 90’ını robotlu kaynaklarla sağlıyoruz. Operatörlerimiz sadece makinenin yaptığı kaynağı kontrol eder ve iç parçalarını bağlamakla meşguldür. Kullandığımız toz altı kaynak robotunun yaptığı kaynağın dayanımı çok yüksektir. Ayrıca kaynakta herhangi bir çekme işlemi gerçekleşmez. Kaynakta en büyük risk faktörü yüksek ısı girdisine maruz kalan malzemenin özünü yitirmesidir. Bu ısı girdisi malzemenin çarpılmasına ve şekil değişikliğine neden olabilir. Bizim kullandığımız toz altı kaynağın en büyük özelliği ise soğumayı yavaşlattığı için şekil değişikliğini minimuma indirmesidir.”

“Siegmund Marka Özel Çatım Sehpalarıyla Üründe Kesinlikle Bir Yanlışlık ya da Ölçüsel Bir Hata Bulunmaz”

Bir sonraki aşamada malzemenin şasi çatım istasyonuna geçtiğini ifade eden Alım; “Toz altı robotta kaynayan ürünlerimiz burada traversleri ve dingil kulaklarıyla birleşir, kaynağa hazır hale gelir. Kullandığımız Siegmund marka özel çatım sehpaları bizim için çok kritiktir. Kesinlikle kaynak çapağı tutmaz, gönyesi bozulmaz ve terazisi kaçmaz. Bu masada ürün yapmanın avantajı; burada yapılan üründe kesinlikle eğimde bir yanlışlık ya da ölçüsel bir hata bulunmamasıdır.” dedi.

“Siegmund Masalarda Çalışıyor, ArcBot Robotlarımızla Kaynak Yapıyoruz”

Yedek parça istasyonlarıyla ilgili de bilgi veren Alım sözlerine şöyle devam etti; “Yedek parça istasyonumuzda küçük malzemelerimizi Siegmund masalarda çalışıyoruz ve ArcBot robotlarımızla kaynak yapıyoruz. Burası bizim en hassas işlerimizin yapıldığı istasyonumuzdur.”

“Tekne Kaynaklarının Yüzde 100’ü Tekne Kaynak Robotlarında Gerçekleşiyor”

Çatım istasyonunda birleştirilen teknelerin kaynağının yüzde 100’ünün tekne kaynak robotunda gerçekleştiğini söyleyen Alım; “Bu aşamada operatör kesinlikle müdahale etmez, sadece iç parçasını bağlar, ürünün parametrelerini robota bildirir ve robot kaynağı gerçekleştirir.” dedi. Robotlar sayesinde personel verimliliklerinin de oldukça yüksek olduğunu belirten Alım, robotla çalışabilmek için belli bir kalite süreci oturması gerektiğini ve bunun için fabrikada çalışan personelin piyasada çalışanlara kıyasla çok daha donanımlı ve nitelikli kişiler olduğunu söyledi.

“Robotik Üretim Kendi İçerisinde Kalite Kontrolünü Sağlamış Oluyor”

Robotik üretimin insan verimliliğinin yanı sıra kalitelerini de artırdığını söyleyen Alım şöyle devam etti; “Robota bağladığınız ürünler standart olmazsa, ürünlerin çatımında ya da preshaneden gelen parçaların bükümünde milimetrik hatalar dahi olsa robot kaynağı yapamaz. Robotun kaynağı doğru yapabilmesi için robota kadar olan bütün imalatın kusursuz olması gerekir. Aslında robot kendi içimizde bir kontrol mekanizmasını kuruyor ve kalite kontrolünü sağlamış oluyor. Robot bir aşamada durursa o üründe bir problem var demektir.”

Bir sonraki aşamada arka kapak imalatının gerçekleştiğini söyleyen Alım, bu aşamada tekne kaynak robotundan çıkan ürünlerin arka kapaklarının montajının gerçekleştiğini söyledi.

“Fabrikamızda Döşeli Bir Kilometrelik Raylar ile Hem Verimliliği Artırıyor Hem de İş Güvenliğini Sağlamış Oluyoruz”

Fabrikanın içerisinde toplamda bir kilometrelik bir ray döşeli olduğunu da ekleyen Alım, bütün ürünlerin ilgili istasyondan çıkıp, kalite kontrolünün yapıldıktan sonra bir sonraki istasyona raylar üzerinde gittiğini belirtti. Alım böylelikle üretim verimliliğinin yanı sıra vinçle taşıma gerçekleştirmedikleri için iş güvenliğini de sağlamış olduklarını söyledi.

“Çelik Granüllerle Kumlama Yapıyor, Bu Sayede SA 2.5 Kalitesine Ulaşıyoruz”

“Özel Kumlama Tekniğimiz ile Korozyon Şikayetinin de Önüne Geçiyoruz”

Kapağı takılan ürünlerin ardından kumlama hattına geçtiğini söyleyen Alım bu aşamayı şöyle detaylandırdı; “Özel bir kumlama tekniği kullanıyoruz. Çelik granüllerle kumlama yapıyoruz. Bu sayede SA 2.5 kalitede kumlama kalitesine ulaşıyoruz. Sac yüzeyinde daha derin izler bırakabildiğimiz için bıraktığımız izlere astarın tutunması sağlanır ve böylelikle korozyon şikayetinin tamamen önüne geçmiş oluyoruz. Bu, ürünün uzun süre dayanması için en önemli proseslerden bir tanesi. Boya kalitesi ne kadar yüksekse, ürün o kadar uzun süre dayanıyor. Boya kalitesinin ana girdisini ise kumlama oluşturuyor.”

“Tiner, Astar, Sertleştirici ve Boya Olmak Üzere Tüm Sette DYO ile Çalışıyoruz”

Kumlaması yapılan ürünlerin bir sonraki aşamada astar hattına geçtiğini açıklayan Alım; “Astarın çok daha iyi yapışması için ham metali ısıtıyoruz. Önceden ısıtıyor, astarladıktan sonra tekrar fırınlayarak pişiriyoruz. Sonrasında portakal kabuğu görüntüsü oluşmaması için üzerini tekrar keçeyle zımparalıyoruz. Astarlanan ürünler ise boya aşamasına geçiyor. Boya aslında müşteriye en çok fayda sağlayan ürünlerden bir tanesini oluşturuyor. Çünkü boya ne kadar kaliteliyse, ürün de o kadar uzun süre dayanıyor. Boya aşamasında en iyi markalardan biri olan DYO ile çalışıyoruz. Bu aşamada piyasadan farkımız tinerimiz, astarımız, sertleştiricimiz, boyamız olmak üzere tüm sette DYO ile çalışıyor olmamız. Böylelikle bunların her biri aynı proseslerden geçtiği ve birbirine entegre olarak üretildiği için çok daha dayanımlı bir boya elde etmiş oluyoruz.”

“Fren Sistemlerinde WABCO ya da Knorr-Bremse Markalarını Kullanıyoruz”         

Hidrolikte Hidromas, Treyler Elektrik Sisteminde SABA

Boyadan çıkan şasilerin montaj hattına geçtiğini söyleyen Alım, burada ilk olarak elektrik montajının gerçekleştiğini, ardından dingillerin, lastiklerin, fren aksamının montajlandığını açıkladı. Alım, fren sistemlerinde set olarak WABCO ya da Knorr-Bremse markalarını kullandıklarını belirtti. Hidrolik grubunda ise Hidromas markasını tercih ettiklerini ifade eden Alım, treyler elektrik sistemini ise SABA markasından sağladıklarını ekledi.

Şasilerin montajlandıktan sonra tekneler ile birleştiğini açıklayan Alım, sonraki aşamada ise son kalite kontrolün yapılarak, ürünlerin satışa hazır hale geldiğini söyledi.

 “Robotik Üretime Yatırım yapmaya Devam Ediyoruz”

“Fabrikamızda Altı Ayrı Robotumuz Bulunuyor”

Robotik üretime oldukça önem verdiklerini ve yatırım yaptıklarını belirten Alım sözlerine şu şekilde devam etti; “Fabrikamızda irili ufaklı altı ayrı robotumuz bulunuyor. Sac işleme merkezimize hem kalitemizi hem verimliliğimizi artırmak için yeni bir abkant besleme robotu aldık, o yakında geliyor. Ayrıca iki tane özel tekne kaynak robotumuz bulunuyor. Bunların yanı sıra yedek parça istasyonlarında kullandığımız robotlarımız da var. Bizim en büyük avantajlarımızdan biri robotik üretim gerçekleştirdiğimiz için standart ve kaliteli ürünler yapıyor olmamızdır.”

“100 Araca Ulaşan Üretim Kapasitemiz Bulunuyor”

Fabrikalarının üretim kapasitelerinden bahsederek sözlerine devam eden Alım; “Fabrikamızın aylık kapasitesi tek vardiyada 70 araçtır. Ancak çok küçük bazı dokunuşlarla 100 araçlık bir kapasiteye çok rahat çıkabiliyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Personelimiz Ciddi Eğitimlerden Geçiyor”

“Fabrikamızda Herkes Kendi İşinin Ustası”

Son olarak personele verdikleri eğitimlerden bahsederek sözlerini sonlandıran Alım şunları söyledi; “Personel seçimlerimizde hem teknik okullardan destek alıyor hem de kendi bünyemizde ciddi eğitimlerden geçiriyoruz. Personelimize emanet ettiğimiz makineler çok yüksek maliyetli ve kullanması zor makineler olduğu için piyasada bulunabilecek herhangi bir ara elemanın kullanabileceği şekilde değil. Bu makinelerin her birinin çok ciddi eğitimleri var. Ayrıca imalatta bütün aşamalarımız bir prosedüre tabi, bütün iş akışlarımız belli. Bütün prosesleri Ar-Ge’den doğru bir şekilde çıkarıyoruz. Fabrikamızda ustabaşı çalıştırmıyoruz, burada herkes kendi işinin ustasıdır.”