2004 yılında Denizli’de kurulan ve 2016 yılından itibaren büyüyen filolarıyla beraber hizmet alanlarını da genişleten DNT Uluslararası Nakliyat; toplamda 200 çalışanı ile müşterilerinin ürünlerini alıcılarına en hızlı ve güvenilir şekilde teslim etmeye devam ediyor. Tüm araçlarını düzenli olarak yenileyen ve böylece yeni teknolojilerden de faydalanan firma araçlarının yanı sıra teknolojiyi tüm hizmetlerine adapte ederek; araç takip sistemleri, otomatik geçiş sistemleri, nakliye yazılım programları ve yakıt alım teknoloji sistemlerini de aktif olarak kullanıyor.
Kamyonum Dergisi’nin sorularını yanıtlayan DNT Uluslararası Nakliyat Yönetim Kurulu Başkanı Önder Manisalı, verdiği röportajda öne çıkan avantajlarından sundukları hizmetlere tüm detayları okuyucularımız için paylaştı. Manisalı ayrıca Almanya, Belçika, Hollanda ve Fransa başta olmak üzere Avrupa’nın hemen hemen tamamına özmal ve tedarik olarak hizmet verdiklerini ve hedeflerinin ise; yıllık tek yönde 4000 sefer yaparak Ege Bölgesinde ilk 3 ve Türkiye’de bu alanda ilk 10’da olmak olduğunu belirtti.
2004 yılında şu anda da merkezleri olan Denizli’de kurulan DNT Uluslararası Nakliyat’ın verdikleri hizmetleri okuyucularımız için paylaşan Manisalı sözlerine başlarken şunları söyledi; “2015 yılına kadar daha az sayılarda verdiğimiz butik hizmetlerden sonra 2016 yılından itibaren filomuzda büyüme kat ettik. Denizli dışında İzmir başta olmak üzere Manisa – Bursa – İstanbul gibi çevre illerden de yüklemeler yapmaya başladık ve bu attığımız adım filomuzun büyümesinde bize önemli katkılar sundu. Ağırlıklı olarak tekstil, otomotiv ve hammadde sektörlerine hizmet ederek yolumuza devam ediyoruz.”
150 şoför ve 50 şirket içi personel olmak üzere toplamda 200 çalışanlarıyla en çok önem verdikleri konunun müşterilerine verdikleri sözü yerine getirerek, onların ürettikleri ürünleri alıcılarına en hızlı ve güvenli şekilde teslim etmek olduğunu belirten Manisalı, ana hedeflerinin ise bunu her geçen gün daha kaliteli bir şekilde yapmak olduğunu söyledi.
Filolarında bugüne kadar tek bir markayı kullanmak yerine birçok çekici markasıyla çalıştıklarını ifade eden Manisalı; “Şu anda ise filomuz ağırlıklı olarak Volvo-Renault ve Iveco markalarından oluşuyor. Treyler olarak ise tüm filomuz 255 adet Tırsan Tenteli Perdeli Maxima Plus dorselerden oluşmaktadır.” dedi.
Tüm araçlarını ortalama 3-4 yılda bir yenileyerek yeni teknolojilerden yararlandıklarını söyleyen Manisalı, bu araçların hepsinin Euro 6 araçlardan oluştuğunu sözlerine ekledi.
Uluslararası taşımacılıkta ağırlık verdikleri paylaşarak sözlerine devam eden Manisalı şu ifadeleri kullandı; “Almanya, Belçika, Hollanda ve Fransa başta olmak üzere Avrupa’nın hemen hemen tamamına özmal ve tedarik olarak hizmet veriyoruz. Hedefimiz ise; yıllık tek yönde 4000 sefer yaparak Ege Bölgesinde ilk 3 ve Türkiye’de bu alanda ilk 10’da olmak.”
Manisalı, araç takip sistemleri, otomatik geçis sistemleri, nakliye yazılım programları ve yakıt alım teknoloji sistemlerini aktif olarak kullandıklarını ve bunların müşterilerine birçok avantaj sağladığını belirtirken belirtirken; bunların yanı sıra en büyük rekabet avantajlarının ise müşterilerine sundukları kaliteli ve hızlı teslimat hizmeti olduğunu söyledi.
Manisa ayrıca pandemi sonrası değişen nakliye sektörüyle birlikte hedeflerinin arasında hem daha geniş bir filo ağı kurmak hem de nakliye işlerini depolama-dağıtım gibi farklı yan kollarıyla çeşitlendirmek olduğunu belirtti.
Sözlerine devam eden Manisalı Türk nakliyecileri olarak yaşadıkları sorunlara da değindi ve ilk olarak Kapıkule’de dönem dönem oluşan uzun bekleme sürelerinin sektörün tamamını olumsuz etkilediğini ve bu durumun gerek ihracatçıyı gerek devleti çok ciddi maddi-manevi zarar uğrattığını söyledi. Türk nakliyecilerini bir diğer zarara sokan konunun ise geçiş belgeleri kotaları olduğunu ifade eden Manisalı; “Hem termin hem maliyet konusunda Türk nakliyecileri olarak çok zarara uğruyoruz. Bu durum karşısında elimizden geldiğince farklı çözümler üreterek operasyonumuzu kusursuz hale getirmeye çalışıyoruz.” dedi.
Sürücü vizelerinin reddi ve kısa süreli olmasının ise tüm nakliyeciler açısından en büyük sorunlardan biri olduğunu söyleyen Manisalı sözlerine şöyle devam etti; “Bu konuda yıllardır gelişme katedemiyoruz ve maalesef bu durum bizi yabancı firmalarla termin ve navlunda rekabet konusunda çok zorluyor.”
Avrupa menşeili firmalarla Türk firmalarının arasındaki en büyük farkın ise karlılık ve ödemedeki vade biçimleri olduğunu belirten Manisalı; “Avrupalı firmalar ekonomik olarak daha rahat çalıştıkları için filo kısmında büyüme anlamında bizden çok daha öndeler.” diyerek sözlerine devam etti.
Manisalı sözlerini sonlandırırken; “Nakliye sektörünün değişimine ragmen hiçbir zaman bitmeyecek bir sektör olacağına ve gelişimine devam edeceğine inanıyoruz.”dedi.
![]() |
![]() |
|||||
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |