![]() |
Son yazımda İsrail İran arasında olası savaşı tarif etmeye çalışmış, saÄŸduyunun galebe çalması ne kadar mümkün diye sorgulamıştım. Yazımı bitirdim, televizyonu açtım ve ilk füzelerin düÅŸmeye baÅŸladığını izledim. Maalesef konu OrtadoÄŸu olunca saÄŸduyuyu unutalım. İlk OrtadoÄŸu dersini 40 küsur yıl önce Mülkiye sıralarında almış, her gün deÄŸiÅŸen koÅŸullar, isimler, çıkarlar baÄŸlamında OrtadoÄŸu uzmanlığı gibi bir uzmanlığın olamayacağına kanaat getirmiÅŸ, farklı yollara gitmeye karar vermiÅŸtim. Yanlış hatırlamıyorsam Baskın Oran hocanın “Mayınlı Tarlada Dış Politika” kitabı benim algılarımın geliÅŸmesinde ilk köÅŸe taşıydı. Gelelim bugüne. Öncelikli soru bu savaÅŸ ne zaman biter? En kestirme cevap tarafların birbirlerine atacakları füze stokları bitince savaÅŸta biter. Peki füzeler mevcut stoklarla mı sınırlı? Pek öyle olmadığı anlaşılıyor. İsrail’in arkasında, “İsrail’in kendini savunma hakkı vardır!” diyen Batı dünyası olduÄŸu sürece, en geliÅŸmiÅŸ silah sanayiinin ürünü füzeler tükenmez. İran’ın arkasında da özellikle petrolünün (iÅŸin uzmanlarına göre) yüzde 90’ını İran’dan karşılayan Çin olduÄŸu sürece İran’ın da füzeleri tükenmez. Savaşın İsrail tarafından sonlandırılması için koÅŸul ne? İran’ın nükleer bomba geliÅŸtirme yeteneÄŸinin bitirilmesi, İran’daki molla rejiminin deÄŸiÅŸtirilmesi. Bu söylenenler gerçekleÅŸtirilebilir mi? Putin’in Rusya ile İran ortak bir nükleer çalışmaya girebilir mealindeki yaklaşımları, esas tehdidin İran ülke sınırları ile sınırlı olmadığını bize anlatıyor. İsrail’in saldırıları İran’daki muhalefete mi yarar yoksa radikal İslam’ın daha da fazla destekçi bulmasına mı? Hani geçtik demokrasiyi, seküler bir devlet yapısını, Pehlevi sülalesinin hayatta kalanlarının iktidara getirilmesi projesi gerçekçi olur mu? SavaÅŸ süre giderken en korkulan senaryo ne? İran’ın Hürmüz BoÄŸazını kapatmaya kalkması. Dünya petrollerinin yüzde 25’inin gemilerle taşınarak geçtiÄŸi boÄŸazın kapatılması dünya petrol fiyatlarını nasıl etkiler? Herhalde çok ciddi bir ekonomik krizle bütün dünya karşı karşıya gelir. Humeyni’nin İran’ı ele geçirdiÄŸi 1979’dan bu yana uygulanan ambargoların neticesinde İran’ın dünya petrol piyasasındaki etkisi çok düÅŸük, o yüzden Çin’den gayrı pek bir etki olmaz diye düÅŸünebilirsiniz. Ama bu boÄŸazdan sadece İran tankerleri geçmiyor. Dolayısı ile boÄŸazın kapatılmasının arz talep dengeleri içinde maliyeti çok büyük olur. Yine 40 küsur yıl önce öÄŸrenciliÄŸim sırasında öÄŸrendiklerimin ışığında dünya petrol fiyatlarının ne çok düÅŸmesi ne de çok yükselmesi kimsenin iÅŸine gelmediÄŸi. Çok düÅŸerse petrol üreten ülkeler iflasın eÅŸiÄŸine sürükleniyor, çok yükselirse bizim gibi petrole bağımlı ülkeler ekonomik krizlerle boÄŸuÅŸur hale geliyordu. Dolayısı ile Hürmüz boÄŸazının kontrolü mevcut savaşın en kritik noktası. Batı dünyasının çoÄŸunluÄŸu için klasik ÅŸablon İsrail’in güvenliÄŸinden ziyade, Hürmüz boÄŸazının güvenliÄŸi daha öncelikli mesele. Peki bu olup bitenin ışığında bizim konumumuz ne? İç politika gereÄŸi muhalefetin yükselttiÄŸi İsrail karşıtı söylemler ve gösteriler anlaşılabilir. Esas saldırıları Netanyahu rejimi ve ona destek verenler yaparken, İran’ı saldırgan göstermek hiçbir mantıkla baÄŸdaÅŸmaz. Buna karşılık iktidar cephesinden düÅŸük tonlu eleÅŸtiriler geliyor. Öncelikle Kürecik radar üssünden gelen istihbarat bilgilerinin İsrail tarafından kullanıldığı aÅŸikar. EÄŸer NATO ülkesi olmaya devam ediyorsak, aslında İran’a karşı İsrail ile aynı safta yer alıyoruz gibi bir sonuca varıyoruz. Peki NATO’dan çıkalım mı? Özellikle sınırlarımızda oluÅŸturulmaya çalışılan özerk Kürt bölgesinin Türkiye’ye de sıçramasından endiÅŸe ediyorsak, NATO ÅŸu sıralarda bizim tek güvencemiz gibi duruyor. Muhalif olmak yüksek tondan konuÅŸma özgürlüÄŸünü, iktidarda olmak daha gerçekçi olmak zaruretini beraberinde getiriyor. Peki bizi de yakından ilgilendiren dış dünyada bunlar olup biterken, içeride barış havası esiyor mu? Maalesef giderek artan cepheleÅŸme, demokrasi, ekonomi ve hukukun üstünlüÄŸü sorunları her geçen gün daha da artıyor. Hala tek umudumuz saÄŸduyunun hem dışarıda hem de içeride galebe çalması. Her durumda bir çıkış yolu vardır diye düÅŸünerek enseyi karartmama tavsiyesinde bulunan benim ensem ne hale geldi, fikriniz var mı?