Hatay
Nuray PEKCAN

Mersin’den sonra durağımız Hatay oldu.

Åžehre girerken yaÅŸanmış acılar sanki havaya karışmış, sizi karşılıyor… adeta sarıp sarmalıyor ve bir karabulut gibi tüm bedeninize sirayet ediyor. Bakın ruhunuza demiyorum; evet bedeninize! Acıyı ve hüznü tüm bedeninizde hissediyorsunuz.

İnanın abartı deÄŸil! Aynen böyle. Hatay hüzünlerin havaya karıştığı ve herkesin bu hüzünleri soluduÄŸu bir ÅŸehir olmuÅŸ.

Åžehre girerken konteyner kentler karşıladı bizi. YaÅŸamın o konteynerlerin içinde de yeÅŸerdiÄŸini ve yeÅŸermek zorunda olduÄŸunu gösteren teneke kutulara ekilmiÅŸ çiçekler, çamaşır asan kadınlar, oynayan çocuklar. Alışmışlar bu hayata! Bence isyan etmeyi ve umut etmeyi de bırakmışlar.

Hüzün, acı, suçluluk hepsi bir arada. Sanki sizi de bu duruma sebep olanlardan biriymiÅŸsiniz gibi hissettiriyor.

İşte o anda düÅŸünüyorsunuz; binlerce insanın yitip gitmesine yol açanlar nerede? Buna yola açan afet deÄŸil, insanlar! Gözünü para bürümüÅŸ, doyumsuz insancıklar. Neredeler? Bizim hissettiklerimizin onda birini hissediyorlar mı acaba? Hiç sanmam!

Kent koca bir ÅŸantiye olmuÅŸ. Yol yok! Geçit yok. Olan yollar da delik deÅŸik, geçilmez vaziyette.

Yıllar önce gittiÄŸimde Asi nehrinin kenarında Hatay mutfağının özel lezzetlerini tatmış, üstüne de çay eÅŸliÄŸinde meÅŸhur künefesini yemiÅŸtim. Artık Asi nehrinin etrafı bomboÅŸ. Issız, yapayalnız kalmış nehir.

Daha ne anlatsam neden bahsetsem bilmiyorum! Yok… Yok hiçbir ÅŸey yok! Ev yok, dükkân yok, yol yok… Hayat yok!

Çok üzüldüm… İçim acıdı, hala acıyor. Bedensel bir acı… Tarifi yok!

Büyük afetin üstünden nerdeyse iki buçuk yıl geçti. Ama Hatay’a kavuÅŸmaya bence daha yıllar var.

Esnaf ayakta durmaya, tutunmaya çalışıyor. Mücadele gücünü yitirmemiÅŸ. EkmeÄŸini tam anlamıyla taÅŸtan çıkarmaya çalışıyor.

Biz de yaÅŸamın ağır ve kasvetli akışını her noktada hissettik. Çok zor da olsa yaÅŸam akıyor. Hayat devam ediyor.

 



Sayfa Adresi: http://www.kamyonum.com.tr/yazar/Hatay/409