Elektrikli ve hibrit araçların kullanımı son dönemlerde gündeme gelen bir konu olarak dikkat çekiyor. Sektörün bu konuda ilerleme kat etmesi için şüphesiz altyapının geliştirilmesi gerekir.  Taşıma süreçlerinde kullanılan araçların elektrikli veya hibrit olması, karbon emisyonlarını azaltabilir. Bu, taşımanın çevresel etkilerini en aza indirir.

Firma olarak geliştirdiğimiz yöntemlerden biri akıllı rota oluşturma ve takip sistemleridir. Bu sistemi kullanarak, taşıma işlemleri daha verimli hale getirilebilir. Bu, yakıt tüketimini azaltabilir ve daha çevreci bir lojistik hizmeti sunabilir.

Bir diğer konuda taşıma hizmeti yaptığımız kişi veya kurumlarla geliştirdiğimiz işbirliğine de işaret eden bir yöntemdir. Geri dönüşümlü ambalaj malzemeleri konusunda özenli olmak yine çevreci çözümlerin içinde yer alır.

Lojistikte sıklıkla kullanılan ambalaj malzemelerinin geri dönüşümlü olması, atık miktarını azaltabilir ve kaynakları daha etkili bir şekilde kullanabilir.

Depolama tesislerinin enerji verimliliğini artırmak için güneş enerjisi, enerji depolama sistemleri ve enerji tasarruflu aydınlatma gibi yeşil teknolojilerin kullanımı çevreci bir lojistik hizmeti sağlar.

Yine entegre tedarik zinciri yönetimi de üzerinde durulması gereken bir konudur.

Tedarik zincirinin her aşamasını entegre ederek, malzemelerin etkili bir şekilde yönetilmesi ve taşınmasını sağlamak çevreci bir yaklaşımın temelidir.

Personel eğitimi de lojistik sektörünün çevreci bilinç sunma konusunda faaliyetleri arasında yer almalıdır. Çalışanlara çevresel etkiler konusunda eğitim vermek ve çevre dostu uygulamalar konusunda farkındalık oluşturmak, şirket içinde sürdürülebilir bir kültürün oluşmasına katkı sağlar. Bu konuda firma olarak farklı dillerden makaleleri çevirmek dahil çeşitli arayışlarımız sürmektedir.

Çevreci lojistik, sadece çevresel etkileri azaltmakla kalmaz, aynı zamanda şirketin itibarını artırabilir ve gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakma sorumluluğunu yerine getirmesine olanak tanır.