Sanki dünya geneline komutlar veren bir otorite ‘ hadi bakalım artık evden çıkıyorsunuz, koşturmaya başlıyorsunuz’ dedi tüm insanlığa, ülkelerin içinde bulundukları farklı durumları dikkate almadan. Hep beraber saldık kendimizi sokaklara, tüm dünya vatandaşları olarak.

Neyse mantıksal düşünce ve bildiklerimiz ya da bize söylenenler bazı şeyleri anlamamız için yeterli olmuyor. Biz de ne diyorlarsa yapıyoruz, fazla düşünmeden!

Gelelim başta söz ettiğimiz konuya…

Herkesin bildiği, söz ettiği, yerli ya da yabancı ilgililerin uygun platformlarda ifade ettiği bir durum Türkiye’nin lojistik potansiyeli ve önemi. Ancak ne yazık ki bu potansiyel içinde yıllardır sorunları ile boğuşan bir kesim var; yurt içi taşımanın temel direğini oluşturan kooperatifler ve dolayısıyla onların üyeleri. Boğaz tokluğuna bile olamayacak limitlerde hizmet veren bu kesim, üstlerindeki ağır sorumluluklarla yıllarını tüketir durumdalar. Verilen hizmetle bağdaşmayan fiyatlandırmalar; bunun yanında büyük mali sorumluluk ve mecburiyetler. Ve devlete derdini anlatmaya çalışan, bunu yaparken de ne yazık ki kendi içinde dahi tam örgütlenemeyen bir yapı.

İşte pandemi sürecinde bu kesime ilişkin neler olduğunu sorduğumuzda Nizamettin Bey’in cevabı bu oldu; ‘Karayolu taşımacılık sektörü salgın öncesinde de zaten kötü durumdaydı’. Yani diyor ki; biz zaten kendi içimizde sürekli olağan dışı bir süreç yaşamaktayız, fark sadece biz buna alıştık.

Yarın öbür gün, global bir marka yurt içinde konuşlanıp, bu tür hizmet üretmeye başlarsa, Nizamettin Bey’in ifade ettiği ve benim de yüzde yüz katıldığım gibi, şu anki fiyatın en az üç katı bedellere iş veren razı olacaktır. Bizim insanımıza söz geçirmek kolay; ancak o dünya firmaları ne derse onların dediğini yapar duruma geleceğiz maalesef. Umarım bu kötü bir varsayım olarak kalsın!

Ve umuyorum ki Türkiye sanayisi ve dolayısıyla ekonomisi açısından büyük önem taşıyan taşımacılık sektörü, birçok ülkede geçerli olan yerli sektörlerin korunması gibi bizde de korunup kollanır duruma gelir. Hele ki dünyanın yeni düzeni dikkate alındığında milli yapının önemi ile daha hassas ve vizyoner yaklaşımlarla bu gerçekleşir.

Sayfalarımızda Nizamettin Karadağ ile yaptığımız söyleşinin detaylarını bulacaksınız.

Sanıyorum ilginizi çeker.