Yarim Asırlık Tecrübe ile Her Yük Güvende: Cihan Alp Group

Öncelikli hedeflerinin; doğru zaman ve doğru yerde, kaliteli hizmet ile fiyat bütünlüğünü tamamlayarak müşteri memnuniyetini sağlamak olduğunu söyleyen Çakan, tüm çalışmalarını da bu doğrultuda gerçekleştirdiklerini belirtti.

Sektörün başlıca sorunlarına da değinen Çakan, lojistik sektörünün 2025 yılında önemli sınavlar verdiğini ifade etti. Ayrıca lojistik gibi stratejik bir sektörün hizmet kalitesi yerine fiyat rekabetine sıkıştığını ve bu rekabetin uzun vadede ciddi sonuçlar doğuracağını söyleyen Çakan; “Tüm paydaşların, sektörel sorumluluklarını yeniden gözden geçirmesi gerekmektedir.” dedi.

Ana faaliyetlerinin Kocaeli bölge limanlarından konteyner iç nakliye ve ADR’li konteyner isotank taşımacılığı olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Çakan, bunun yanı sıra intermodal taşımacılık adına SOC ekipman alım-satımı, depolama ve gümrük dallarında da hizmet verdiklerini belirtti. Çakan ayrıca Kocaeli’nin yanı sıra Gemlik, Ambarlı, İzmir bölgelerinden de müşterilerinin talepleri doğrultusunda hizmet vermekte olduklarını söyledi.

Filolarında geniş bir araç yelpazesine sahip olduklarını ifade eden Çakan, marka seçimlerinde ise tercihlerini ağırlıklı olarak Mercedes ve IVECO marka araçlardan yana kullandıklarını söyledi. Filoları ve araç tercihleriyle ilgili konuşmasına devam eden Çakan; “Mercedes markasını maliyet avantajı, IVECO markasını ise sağlamlık nedeniyle tercih ediyoruz. Bu nedenle iki markanın araçları da filomuzda yer almakta. Bunların yanı sıra Renault ve MAN markalarıyla da çalışıyoruz. Çekicilerimizin hepsini 2-3 yaş aralığında tutmaya özen gösteriyor, günümüz teknolojisine hakim olmaya gayret ediyoruz. Geçirdiğimiz dönemin lojistik sektörü açısından pek de olumlu olmamasından kaynaklı olarak ise filomuzu yüzde 50 oranında devam ettiriyoruz.” dedi.

Altyapılarını ve filolarını her daim güçlü tutmak adına yatırımlarına devam ettiklerini belirten Çakan, T9 Belgeleri ve SRC5 Belgeli sürücüleri ile ADR’li konteyner ve isotank taşımacılığında müşterilerinin her türlü talebine cevap verebildiklerini sözlerine ekledi.

Geniş bir operasyon hacmine sahip olduklarını ve bunun birçok açıdan da farklı sorumluluklar getirdiğini söyleyen Çakan; “Biz, hepimizin dünyamız üzerinde bir sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetlerimizde bu bilinci taşıyor ve yeşil lojistiğe uygun taşımalar gerçekleştirmeye de özen gösteriyoruz.” ifadelerini kullandı.

Öz mal araçlarının ve hizmet verdikleri alanda sahip oldukları tüm belgelerin kendileri için bir rekabet avantajı olarak öne çıktığını ifade eden Çakan sözlerine şöyle devam etti; “ÜDY, ODY, yönetici belgeleri ve ISO belgesine sahibiz. Maalesef ki sektörümüzde araçsız ve belgesiz iş yapan birçok firma var, bu da kısa süreli işbirlikleri doğuruyor. Ancak biz uzun yıllardır sektörde olduğumuz gibi, bundan sonraki yıllarda da olacağımıza inanıyoruz. Bu nedenle hizmet alanımızın gerekliliği neyse onu karşılıyoruz.”

Konuşmasına sektörün başlıca sorunlarına değinerek devam eden Çakan, bunlardan en önemlilerinden birinin fiyat endeksli rekabet olduğunu ifade etti ve şöyle söyledi; “Hizmet temelinde rekabet ediliyorsa bu sektöre kazanç sağlar ancak fiyat endeskli rekabet sektöre zarar verir. Günümüzde maalesef fiyat endeksli rekabet söz konusu. Bizler bu koşullar altında hizmet, kalite ve güvene dayalı kuruluşlar olarak, aynı standartları sağlarken, rekabetçi fiyatlar sunabilmenin formülleri üzerine çalışıyor, bir yol arıyoruz.”

Lojistik sektörünün ise 2025 yılında önemli bir sınavdan geçtiğini söyleyen Çakan; “Küresel ekonomik daralma, artan operasyonel maliyetler ve finansmana erişimdeki zorluklar firmaların sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Bu noktada, Kredi Garanti Fonu (KGF) gibi destek mekanizmalarının daha etkin ve kapsayıcı biçimde yapılandırılması, özellikle küçük ve orta ölçekli firmalar açısından kritik önem taşıyor. Öte yandan, lojistik gibi stratejik bir sektörün hizmet kalitesi yerine fiyat rekabetine sıkışmasının, uzun vadede ciddi sonuçlar doğuracağını düşünüyorum. Bu sağlıksız rekabet ortamı; operasyonel kalitenin düşmesine, insan kaynağının zayıflamasına ve ne yazık ki birçok firmanın piyasadan silinmesine neden olabilir. Lojistik bir maliyet kalemi değil; bir katma değer üretim sürecidir. Bu bilinçle hareket eden tüm paydaşların, sektörel sorumluluklarını yeniden gözden geçirmesi gerekmektedir ve yeni yıla bu metot ile bakmalılardır.” dedi.

Sözlerini sonlandırırken sektörün sahipsiz olduğunu ancak geleceğe ışık veren STK’larının olduğunu ifade eden Çakan şunları söyledi; “Bu kuruluşlarımızla berbaer güzel işler başaracağız. Başta Türkiye Nakliyeciler Derneği olmak üzere son derece değerli UND-LOJİDER-UTİKAD-LODER-AND ve daha ismini yazamadığım sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ediyorum. Yerel yönetimler, devlet erkanı, bakanlıklarımız ve genel müdürlüklerimizin de desteğiyle sektörümüzü ileriye taşıyacağımıza inancım tam.”