.jpg)
.jpg)
“Ülkemizin ihracat taşımalarının yaklaşık yarısı karayolu ile yapılmaktadır. Karayolu taşımacılığı, ihraç ürünlerimizin hedef pazarlara taşınması ve dış ticaretimizin rekabet gücü bakımından hayati önem taşımaktadır.”
Dış ticarette lojistiğe ilişkin son gelişmeler ne yöndedir?
Dış ticaretin gittikçe daha küçük kar marjlarıyla yapılmaya başlandığı günümüzde, ülkelerin lojistik imkanları ve fiyatları, her zamankinden daha fazla belirleyici bir rekabet gücü unsuru olmaya başlamıştır.
Bu çerçevede, ülkemizin lojistik kabiliyetlerinin geliştirilerek ihraç mallarının rekabetçi fiyatlarla dış piyasalara arzının sağlanması ve ihracatçı sektörlere düşük maliyetlerle girdi temin edilmesi, dış ticarette rekabet stratejimizin en önem verdiği öğelerinden birisi durumuna gelmiştir.
Ülkemizin ihracat taşımalarının yaklaşık yarısı karayolu ile yapılmaktadır. Karayolu taşımacılığı, ihraç ürünlerimizin hedef pazarlara taşınması ve dış ticaretimizin rekabet gücü bakımından hayati önem taşımaktadır. Özellikle süre hassasiyeti yüksek olan ihraç ürünlerimizin pazara zamanında ulaştırılabilmesi, bize birçok rakip ülkeye karşı önemli bir avantaj sağlamaktadır.
Bu avantajın muhafaza edilebilmesi için güçlü bir ulusal karayolu filosuna sahip olunmasına stratejik önem atfetmekteyiz. Bu noktadan hareketle, Müsteşarlığımız bünyesinde “Dış Ticarette Lojistik Dairesi” adı altında bir daire ihdas ettik.
Bu çerçevede uluslararası nakliye firmalarımızın karşılaştığı sorunları, ihracatçılarımıza gösterdiğimiz özenle aynı seviyede takip ediyor, sorunların çözülmesi yolunda gerekli girişimlerde bulunuyoruz.
“Sektörün kota sorunundan kaynaklanan hassasiyetinin bilerek yaptığımız bu girişimlerimizle, makul bir süre içerisinde olumlu sonuçlar almayı ve uluslararası taşımacılarımızı daha adil koşullarda rekabet edecekleri bir ortama kavuşturmayı hedefliyoruz.”
“Dış Ticarette Lojistik Dairesi” adı altında bir daire ihdas edilmesinin avantajları ve bu dairenin çalışmaları ne yönde oldu?
Sektörün Avrupa başta olmak üzere dış pazarlarda karşılaştığı kota ve benzeri kısıtlayıcı uygulamaların kaldırılmasına yönelik büyük çaba harcıyoruz.
AB ülkelerinin kendi taşımacılık sektörlerinin menfaatlerini korumak amacıyla yürüttükleri kısıtlayıcı uygulamaların, Gümrük Birliği’nin özüne aykırı bir “teknik engel” teşkil ettiği aşikardır. Bu konuyu hem ilgili ülkeler hem de AB Komisyonu nezdinde yakından takip ediyor ve sürekli gündemde tutuyoruz.
Konuyu Dünya Ticaret Örgütü nezdinde de gündeme getirdik ve titizlikle takip ediyoruz. Daha serbest bir transit rejimini öngören ülkemiz önerisi, Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması’nda yer almak üzere DTÖ’ye iletilmiştir. Transit kısıtlamaların kaldırılması ve disipline edilmesini içeren bu önerimizin destek bulmasını teminen aktif ve etkin bir dış ticaret diplomasisi uygulamaktayız. DTÖ müzakereleri uzun soluklu olmakla beraber, önerilerimizin Nihai Anlaşmada yer alması ile transite ilişkin ülkemiz savlarının hukuksal dayanağı güçlendirilmiş olacaktır
Transit geçişlerde yaşanan sorun sadece Avrupa’ya yönelik taşımalar ile sınırlı değildir. Orta Doğu BDT ülkelerinde de aynı sıkıntılar yaşanmaktadır. Söz konusu kısıtlamaların kabul edilemeyeceğini, Karma Ekonomik Komisyon Toplantıları başta olmak üzere gerçekleştirdiğimiz tüm üst düzey ziyaretlerde gündeme taşıyoruz.
Sektörün kota sorunundan kaynaklanan hassasiyetinin bilerek yaptığımız bu girişimlerimizle, makul bir süre içerisinde olumlu sonuçlar almayı ve uluslararası taşımacılarımızı daha adil koşullarda rekabet edecekleri bir ortama kavuşturmayı hedefliyoruz.
Diğer taraftan, Türk plakalı araçlardan ikili ve transit taşımalarda tahsil edilen ücretlerin minimize edilmesi yönünde de yoğun bir çaba göstermekteyiz. İran, Suriye ve Bulgaristan gibi ilk çıkış ülkeleri bu yöndeki faaliyetlerimizde özel bir yer tutmaktadır.
“2007 Ocak ayında P ve 2008 Temmuz ayında % 30 oranında arttırılan söz konusu ücretler, İran’a ve İran üzerinden Orta Asya’ya yönelik ihracat maliyetlerimizi çok ciddi seviyede etkilemeye başlamıştır.”
Bu kapsamda İran’la yaşanan sürecin değerlendirmesini ve gelinen noktayı alabilir miyiz?
Türkiye’nin İran’a yönelik ihracatının 2008 yılı itibari ile değer olarak yaklaşık h’i karayolu ile yapılmıştır. Ayrıca İran Orta Asya ülkeleri ve Afganistan’a yönelik karayolu taşımacılığında en yoğun kullanılan transit ülke olması nedeniyle de çok büyük önem taşımaktadır.
İran tarafı, İran’da akaryakıt fiyatlarının Türkiye’ye nazaran daha ucuz olmasını (0,07 € /litre) gerekçe göstererek, Türkiye’de satışı yapılan ÖTV’ siz akaryakıt fiyatı ile İran’daki akaryakıt fiyatı arasındaki farkı katedilen km’ye göre ücretlendirerek, bu meblağı Türk taşıtlarından tahsil etmektedir.
2007 Ocak ayında P ve 2008 Temmuz ayında % 30 oranında arttırılan söz konusu ücretler, İran’a ve İran üzerinden Orta Asya’ya yönelik ihracat maliyetlerimizi çok ciddi seviyede etkilemeye başlamıştır.
Konu Devlet Bakanı Sayın Kürşad Tüzmen’in Ocak 2009 ayında İran’a gerçekleştirdiği ticaret heyeti ziyareti sırasında gündeme getirilerek İran tarafının tahsil ettiği ücretlerde yaklaşık % 25 oranında indirim sağlanmıştır.
“Suriye’ye yılda yaklaşık 17,000 sefer ikili taşıma gerçekleştiren araçlarımızdan geçiş ücreti tahsil edilmemesinin, Suriye’ye ihraç taşıma yapan nakliye firmalarımızın taşıma maliyetlerini yaklaşık % 15 oranında düşüreceği öngörülmektedir.”
Peki Suriye ile yapılan ihracat noktasında neler söylersiniz?
Türkiye-Suriye dış ticaretinde, 2008 yılında ihracatın değer bazında % 44’ü ithalatın ise ’si karayolu ile yapılmıştır.
Ülkemize ikili taşıma yapan Suriye plakalı araçlardan herhangi bir ücret alınmamasına rağmen Suriye, Suriye’ye ikili taşıma yapan Türk araçlarından geçiş ücreti tahsil etmekteydi. Söz konusu ücretin karşılıklılık temelinde kaldırılmasını teminen Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından Suriye makamları nezdinde bir süredir üst seviyede girişimlerde bulunulmaktaydı.
Devlet Bakanı Sayın Kürşad TÜZMEN’in Suriye Ticaret Heyeti ziyareti sırasında (16-18 Şubat 2009) Suriye makamları ile gerçekleştirdiği üst seviye girişimlerde bu husus bir kez daha gündeme getirilerek, Suriye’nin ihraç yükü taşıyan Türk araçlarına yönelik bu tek taraflı uygulamasının kaldırılması talep edilmiştir.
Suriye’ye yılda yaklaşık 17,000 sefer ikili taşıma gerçekleştiren araçlarımızdan geçiş ücreti tahsil edilmemesinin, Suriye’ye ihraç taşıma yapan nakliye firmalarımızın taşıma maliyetlerini yaklaşık % 15 oranında düşüreceği öngörülmektedir.
Sonuç olarak, ihracatta rekabet gücümüzün arttırılmasını teminen, dış ticarette lojistik maliyetlerinin mümkün olan en düşük seviyeye çekilmesine yönelik olarak, başta Komşu ve Çevre Ülkeler olmak üzere ticari faaliyetlerimizin yoğun olduğu tüm ülkelere yönelik çalışmalarımız devam etmektedir.
 |
 |
 |
 |
|||||
|
|
|||||||
 Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
.jpg)
