Otomotivde işten çıkarmalar başlayabilir

Otomobil Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Şükrü Ilısal, yeni binek otomobil alımında ödenen Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranlarındaki artışa ilişkin, “Özellikle sektörün perakende ayağında oluşacak karsızlık ve satış adetlerinin tutturulamaması işten çıkarmaların başlamasına sebep olacak. Bu eğer sanayiye de sirayet ederse bu küçük küçük gördüğümüz taşlar bir tepe oluşturup sektörün önünde olumsuz bir girdap oluşturacaktır” dedi.

ÖTV oranlarındaki artış kararının sektör için büyük bir sürpriz olduğunu ifade eden Ilısal, bunun sektörün temsilcilerine, sivil toplum örgütlerine, sektör akil kişilerine danışılmadan yapılmış olmasının, hem sektörün kısa yol kazaları geçirmesine hem de büyük sanayi içeren sektörün zarar görmesine neden olacağını anlattı.
Geçen yıl dolar ve avroda yüzde 20 ve 25’lik kur artışının tamamının otomobil veya ticari vasıtalara giydirilmediğini ifade eden Ilısal, “Kur farkları müşterilere yansıtılmazken aradaki marjlar hem yetkili satıcıların karlarından hem de distribütörlerin karlarından feragat edilerek yapıldı. Ancak şimdi bir de ÖTV zammı ortaya çıktı” diye konuştu.

EN YÜKSEK VERGİ TÜRKİYE 'DE

Yeni ÖTV artışıyla birlikte vergi yükünün yüzde 189’a kadar çıktığını anlatan Ilısal, şunları kaydetti:
“Avrupa’da araçların üzerindeki vergi yükü ortalama yüzde 16 ile 24 arasında değişiyor. OECD ülkelerinde bu yüzde 47, Türkiye’de yeni yapılan yüzde 5’le birlikte ÖTV ve Katma Değer Vergisi (KDV) katkısını da koyarsak yüzde 71’den başlıyor yüzde 189’a kadar çıkıyor. Bu kadar vergi yükünün olduğu ve buna rağmen sürekli artırıldığı bir ülkede hangi uluslararası yatırımcıyı düşünüyorsunuz ki gelsin bu ülkede ben yatırım yapacağım desin.”

Ilısal, 2014 yılında sektörün hedeflerini aşağı yönlü revize etmesinin muhtemel olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:
“Yeni ÖTV ve KDV’nin getirdiği yük, umulmayan bir şekilde çıkan kur farkları, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) ekonomiyi sakinleştirme tedbirli kredi oranın ve vadesinin daraltılması kararı bu sene aralık ayının başında hedeflediğimiz 800 bin adet civarındaki pazarı hayal etme sınırına getirir. Özellikle sektörün perakende ayağında oluşacak karsızlık ve satış adetlerini tutturamamak işten çıkarmaların başlamasına sebep olacaktır. Bu eğer sanayiye de sirayet ederse, küçük küçük gördüğümüz taşlar bir tepe oluşturup sektörün önünde olumsuz bir girdap oluşturacaktır. Perakendeci olarak, temenni etmediğimiz 500-600 bin adetlik pazarlara doğru gerilersek çok ciddi bir istihdam boşalmasına sebep olacağı konusunda ısrarlıyım.”

Zammın ertelemesinin veya belirli bir vadeye yayılmasının sektörü rahatlatacağını belirten Ilısal, “Sektör dernekleri konuya ilişkin Maliye Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunmaya başladı. Bugün itibariyle Maliye Bakanlığı ile bir görüşme metni hazırlanıyor. Sanırım yazılı bir bilgilendirme geçecekler. Ertelenmesi belki de belirli bir vadeye yayılması ve bunun önden bildirilmesi talep ediliyor” dedi.

Hurda teşviki konusunda yapılması gereken çalışmamalara da değinen Ilısal, hurda teşvikinin çok kompakt olarak devreye girmesi konusunda da bugüne kadar beklentilerini dile getirdiklerini, ancak sonuç alınamadığını söyledi. Türkiye’de ortalama 16-18 yaşındaki araçların kullanıldığını anımsatan Ilısal, şunları kaydetti:
“Türkiye’de 151 kişiye 1 araç düşüyor. Türkiye’deki araçların yüzde 20’si 20 yaşın üstünde, yüzde 30’u 16 yaşın üstünde ve yüzde 50’si de 10 yaşın üstünde. Şimdi böyle yaşlı araç parkının olduğu ülkede yaş ortalaması da 29. Yani 29 yaş ortalamalı bir ülkede ortalama 16 ila 18 yaşındaki aracı uygun görüyorsunuz ve yenilerini almak için de vergi artırıyorsunuz.
Bu da hükümetlerin, halka iyisini sunma misyonuna biraz tezat düşüyor. Dolaysıyla bu parkı iyileştirmek ve bu genç nüfusa daha çevreci, daha sağlıklı araçlar kazandırmak gerekiyor. Bugün bu söylediğim rakamlar İngiltere’de 7,5, Fransa’da 8, Almanya’da 8,5, İspanya’da 10 yıl bizde ise 16-18 yıl. Bu bile bu parkın değişmesi gerektiğini düşündürüyor.”