KAMYONUM'DA BU AY

SAYI 218
 

Michelin Ağır Vasıta Lastiklerinde Uzman

Michelin’in kamyon lastikleri için geliştirdiği yeni ürünlerden bahseder misiniz?

19. yüzyılın sonlarına damgasını vuran ve günümüzde devam eden endüstriyel ve kentsel gelişme, insan ve mal taşımacılığında hız, hareket kabiliyeti ve güvenilirlik açısından yeni ihtiyaçlar doğurdu. Michelin kuruluşundan beri sürekli olarak, bu hareketliliğin gelişimine ve iyileşmesine katkıda bulunmaya odaklanıyor.

Otomobil ve hafif kamyon lastiklerinden sonra Michelin’ in ikinci en çok satan ürün serisi olan kamyon lastikleri, toplam gelirin % 25’ini oluşturuyor. Ancak, kamyon lastikleri en büyük kar getiri payına sahip ve toplam gelirin yaklaşık % 40’ını oluşturuyor.

Michelin’in ayrıca, kamyon endüstrisinde devrim yaratan –ve hala yaratmaya devam eden- çok sayıda yenilik ve çözümü bulunuyor:

-           1952: Taşımacılık şirketleri için önemli zaman, güvenlik ve verim artışları sağlayan İlk radyal kamyon lastiklerinin piyasaya sürülmesi.

-           1950’ler-60’lar: Kilometre başına maliyeti büyük ölçüde düşüren diş açma ve kaplama teknolojilerinin geliştirilmesi.

-           1960: Lastiğin patladıktan sonra ani inmesi riskini ortadan kaldıran tubeless (iç lastiksiz) kamyon lastiği.

-           1966: Treylerler üzerinde çift kullanımı ortadan kaldıran, stabiliteyi iyileştiren ve yük kapasitesini artıran Double X.

-           1972: Otoyollarda optimum performans ve daha çok kilometre sağlayan yüksek-hız lastiği XZA.

-           1995: Lastiğin yuvarlanma direncini % 20 azaltan ve yakıt verimini % 6’ya kadar artıran Energy serisi kamyon lastikleri.

-           2000 yılı sonu: ABD ve Avrupa uzak mesafe yük taşıma kamyonlarında, çekiş ve treyler eksenlerinde çift kullanımı ortadan kaldırmak için tasarlanan yenilikçi lastik tasarımı X One.

-           2003: Otomobiller için güvenliği artıran Antisplash deflektör sistemi.

-           2003: Wabco ile ortaklaşa geliştirilen, lastik basınç takibi için entegre elektronik sistem IVTM.

-           2005: Kamyon lastikleri için bir dizi yenilikçi teknoloji “Michelin Dayanıklılık Teknolojileri”

Lastik üretirken Michelin’in ön planda tuttuğu unsurlar ve yatırım genişliği konusunda neler söylersiniz?

Michelin, kurulduğu günden bu yana hareketliliğin gelişimine katkıda bulunmak için çalışıyor. Michelin bu doğrultuda insanlar ve malların hareketliliğini sürekli olarak iyileştiren, karayolu hareketliliğini daha güvenli, ekonomik, keyifli ve kolay hale getiren yüksek performanslı lastikler tasarlayıp üretmeyi amaçlıyor.

Michelin’in dünya çapındaki temel rekabet avantajını, lastiklerinin kalitesi oluşturuyor. Lastik üreticileri arasında en yüksek Ar&Ge harcamasına sahip Michelin, net satışlarının yaklaşık % 4’ünü bu iş için ayırıyor. Michelin’in, 3 kıtaya yayılmış teknoloji merkezlerinde 4000’den fazla çalışan bulunuyor. Michelin, Ar&Ge çalışmaları ve yenilikleriyle dünyanın her yerinde, farklı bölgelerdeki müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun, yüksek kaliteli, güvenli ve dayanıklı lastikler sunuyor.

Michelin’in ağır vasıta lastikleri alanında öne çıkan teknolojilerinden bir tanesi “Michelin Dayanıklılık Teknolojileri”. “Michelin Dayanıklılık Teknolojileri” sırt yapısı ve lastik mimarisinde bir devrim özelliği taşıyor. Michelin’in bu yenilikçi teknolojisi artırılmış verimlilik ve güvenlik sağlarken, çevreye olan duyarlılığıyla da öne çıkıyor. “Michelin Dayanıklılık Teknolojileri”nde, sırt desenini ve lastik mimarisini doğrudan etkileyen devrim niteliğinde birçok teknolojiyi bir arada kullanılıyor. Patentli Michelin teknolojilerinden oluşan bir sistem olan ve 5 yıl için 400 Milyon Euro’luk yatırım yapılan teknoloji, lastik performansında % 50’ye kadar artış sağlıyor.

Michelin ağır vasıta lastiklerinin en önemli özelliklerinden diğer bir tanesi de güçlü radyal karkasları. Özellikle dayanıklı olan bu bölüm, yüksek teknoloji malzemelerinden yapılıyor ve uzun mesafe kullanımında yüz binlerce kilometre katetme potansiyeline sahip ve filo yöneticileri tarafından optimum getiri elde edecek şekilde yönetilmesi gereken uzun vadeli bir sermaye yatırımı olarak kabul ediliyor. Lastik ile ilgili harcamaların profesyonel bir şekilde yönetilmesi, kilometre başına birim maliyette önemli bir düşme sağlıyor. Karkas konusundaki teknolojik liderlik, Michelin’i kaplama konusunda da en ilgili üretici yapıyor.

Lastikler özellikle hangi sektörler için daha önemli? Ve iyi bir lastiğin özellikleri neler?

Lastikler, ulaştırma, lojistik, maden, taş ocağı, inşaat ve endüstri firmalarının başlıca gereksinimlerinden biri olarak ortaya çıkıyor. Ağır vasıta lastikleri söz konusu olduğunda Michelin, müşterilerinin daha rekabetçi olması ve operasyonel etkinliklerini artırması için daima daha iyi lastik çözümleri ve yeni teknolojiler sunuyor. Bu işletmelerin en büyük giderlerini yakıt harcamalarından sonra lastik yatırımı oluşturuyor. Lastiğin etkinliği, taşımacılık endüstrisinin karlılığını artırıyor. Doğru lastik kullanılarak lastik yuvarlanma direncinde elde edilecek % 20’lik bir düşüş yakıt tüketimini % 6’ya kadar azaltıyor. Giderlerin azaltılmasının işletmeler için ne kadar önemli olduğu düşünüldüğünde, doğru lastik yönetiminin önemi daha da ortaya çıkıyor. Michelin, müşterilerinin daha rekabetçi olması ve operasyonel etkinliklerini artırmaları için, sürekli olarak en iyi lastik çözümü sunmayı hedefliyor. Michelin ağır vasıta lastiklerinin daha uzun ömürlü ve verimli olmasını sağlayan Toplam Performans Yönetimi Sistemi, bir ağır vasıta lastiğine 3 ömür veriyor. İlk olarak 30 farklı kaliteli malzeme ve 2 km uzunluğundaki oksidasyona dayanıklı tel yapısı, Michelin karkasına en yüksek güvenilirliği ve uzun ömrü sağlıyor. Diş açma tekniğiyle lastiğimizin ömrü % 25 artırılıyor. Son olarak, güçlü karkas yapısı sayesinde, Michelin ağır vasıta lastiklerinde en yüksek kaplanabilme özelliğini sağlıyor. Toplam performans yönetiminin son aşaması olan Recamic kaplamayla karkas yeni lastik ömrüne tekrar kavuşuyor. Michelin’in tüm bu çalışmalarıyla esas olarak kullanıcılarının lastiklerinden optimum performansı alabilmesini sağlamayı amaçlıyor.  

Sonuçta, toplam kullanım maliyetinin, satınalma maliyetinden daha önemli olduğu ortaya çıkıyor. Michelin lastikleri kalitesi, performansı ve kaplanabilirlik özelliği masraflarda azalma sağlıyor ve araç kullanım süresini artırıyor.  Bu noktada Michelin’in dünya lastik pazarındaki hedefi güvenlikten ve konfordan ödün vermeden kullanıcılarına en düşük km (birim) maliyetli lastiği sunmak olarak ortaya çıkıyor. Taşımacılık işinde kar payı düştüğünden, Michelin, son kullanıcının masraflarını düşürmelerine yardımcı olarak, rakipler karşısındaki rekabet güçlerini artırıyor!

Michelin kazanç ve rekabet avantajı sağlıyor;

• Artırılmış yol tutuş = artırılmış araç performansı ve güvenlik

• Optimize edilmiş lastik izi = daha fazla zeminle temas alanı

• Daha iyi yük endeksi = daha fazla taşıma kapasitesi

Michelin daha düşük kilometre maliyeti ve daha fazla verimlilik sunuyor;

• Daha uzun kullanım ömrü + kaplama = kilometre başına maliyette düşme

• Dayanıklı karkaslar = kilometreler boyunca daha az hasar

• Düşük yuvarlanma direnci = daha az yakıt tüketimi

Michelin, kullanıcılarının lastiklerinden optimum performansı alabilmeleri için Ar-Ge çalışmaları ve yenilikçi yönüyle, bir taraftan en kaliteli, güvenli ve uzun ömürlü lastikleri üretirken, diğer taraftan da “Lastiğin üç ömrü” sayesinde ağır vasıta lastiği yatırımını oldukça karlı bir hale getiriyor.

Michelin lastiklerini diğer lastiklerden ayıran özellikler nelerdir?

Michelin, her ağır vasıta lastiğini, spesifik bir kullanım amacı için tasarlayıp üretiyor. Michelin ağır vasıta lastikleri; ilk ömür, diş açılmış lastik ve kaplanmış lastik ömürleri sayesinde bir ağır vasıta lastiğine 3 ömür sağlıyor. İlk olarak 30 farklı kaliteli malzeme ve 2 km uzunluğundaki oksidasyona dayanıklı tel yapısı, Michelin karkasına en yüksek güvenilirliği ve uzun ömrü getiriyor.

Yeni lastik yüz binlerce kilometre katediyor. Sırt desen derinliği 3–4 mm’ye indiğinde, bir teknisyen ısıyla çalışan özel bir alet ile diş açarak orijinal deseni yeniden ortaya çıkarıyor. Genellikle uzman bir bayi tarafından uygulanan diş açma, lastiğin ömrünü yaklaşık % 25 uzatıyor ve yol tutma kapasitesini artırıyor. Lastik bu az aşınma döneminde, daha düşük yuvarlanma direnciyle, yakıt ekonomisine de katkı sağlıyor. Son olarak, güçlü karkas yapısı sayesinde, Michelin ağır vasıta lastiklerinde en yüksek kaplanabilme özelliğini sağlıyor. Toplam performans yönetiminin son aşaması olan Recamic kaplamayla karkas yeni lastik ömrüne tekrar kavuşuyor.

Lastiklerinizin teknik özellikleri konusunda neler söylersiniz?

Bir Michelin kamyon lastiğinin en önemli bölümü radyal karkastır. Özellikle dayanıklı olan bu bölüm, yüksek-teknoloji malzemelerinden yapılmış olup ve uzun-mesafe kullanımında yüz binlerce kilometre katetme potansiyeline sahiptir. Kamyon filosu yöneticileri tarafından, haklı olarak, optimum getiri elde edecek şekilde yönetilmesi gereken uzun-vadeli bir sermaye yatırımı olarak kabul edilir. Lastik ile ilgili harcamaların profesyonel bir şekilde yönetilmesi, kilometre başına birim maliyette önemli bir düşme sağlayabilir.

Karkas, araç ile lastik sırtı arasındaki tek bağlantıdır. Karkasın esnekliği, yol yüzeyindeki bozuklukların ve engellerin emilimini artırır. Dengeli tasarımı, tam benzerliği ve temas bölgesinde gerilimin eşit dağılması daha emniyetli bir sürüş sağlar.

Karkasın olağanüstü kalitesi; hem tasarımında, hem de kuşaklardaki çelik tel tipi ve yoğunluğu, kusursuz mimari yapı, lazerli hassas üretim teknolojisi, koruyucu kuşaklar, sızdırmazlık ve çeşitli kauçuk karışımlarının birleştirilmesi gibi herbir parçasının üretiminde kullanılan ileri teknoloji sayesinde elde edilir.

Birçok çelik telden oluşan kuşaklar, lastiğin ömrü boyunca çekme, sıkıştırma ve esneme kuvvetlerine dayanmalıdır. Tellerin esneme performansını artırmak için, çapları küçültülür. Fakat daha dirençli hale getirmek için, ya çapları artırılarak ya da daha fazla tel kullanılarak çelik tel kesiti büyütülür.

Karkasın mekanik işlevleri

Karkas lastiğin ana görevini yerine getirmesine imkan verir: yükü taşımak. Bir lastik şişirildiğinde, hacmine bağlı olarak lastiğin içi basınçlı     hava ile doldurulur ve lastiğe uygulanan yükü taşıması sağlanır. Karkasın görevi hava basıncını tutmaktır.

Dikey olarak, karkas aynı zamanda süspansiyon görevi görür. Karkas, yoldaki bozuklukları veya kamyonun üzerinden geçtiği engellerin çoğunu absorbe eder.

Yatay olarak, karkas kaymaya, yani virajlardaki merkezkaç kuvvetine ve hatta düşük hızlardaki belirgin esnemeye karşı koyar. Bu durum, bir treyler çekicisi otoyol bağlantı rampasından aşağı inerken veya park yerinde manevra yaparken gözlenebilir.

Son olarak karkas, taşıt aracının torkunu, yol ile temasta olan lastik sırtına iletir. Karkas kuşaklarını ayıracak şekilde etki eden motor ve fren torklarını iletirken, çok yüksek boylamasına gerilmeye maruz kalır.

Bileşik bir malzeme

Michelin kimyagerleri, çelik ve farklı tür lastik bileşikleri gibi farklı 30 kadar malzemeyi yapıştırmak konusunda büyük bir uzmanlığa sahiptir.

·         Çelik; Michelin 1934’den başlayarak, lastik yapımında çelik kullanan ilk firmadır. Bugün çelik, etrafına karkas katın sarıldığı, lastiği janta birleştiren iki çember olan topuk tellerinde, bulunur. Büyük lastiklerde, topuk telleri dikdörtgen kesite sahiptir, böylece lastik topuğunun jant yüzeyine mükemmel oturması sağlanır. Bu son derece karmaşık Michelin-patentli tasarım, piyasada genel olarak bulunan yuvarlak topuklara kıyasla oldukça yüksek kuvvet sağlar.

Karkas birçok kauçuk kaplamalı çelik teller ile inşa edilir. Farklı açılarda yerleştirilen radyal katlar ve sırt kuşakları, üçgensel ve boyut olarak kararlı bir yapı oluştururlar. Son olarak, sırtın hemen altında yer alan koruyucu katın elastik kabloları, delik ve kesiklere karşı direnci artırır.

·         Kauçuk karışımları; Sırt bölgesinde, yanak bölgelerinde ve topukta kullanılan kauçuk karışımlarının herbiri; esneklik, sertlik, yol tutuşu ve yüksek sıcaklık direnci gerektiren farklı özel görevlere sahiptirler. Lastiğin içerisinde, % 100 bütil sızdırmaz kauçuk daha yüksek basınç direnci sağlar.

Michelin lastiklerinin dayanıklılığını geliştirmek için teknolojinin hangi imkanlarından yararlanıyorsunuz?

“Michelin Dayanıklılık Teknolojileri” sırt yapısı ve lastik mimarisinde bir devrim özelliği taşır. Michelin’in bu yenilikçi teknolojisi artırılmış verimlilik ve güvenlik sağlarken, çevreye olan duyarlılığıyla da öne çıkar. “Michelin Dayanıklılık Teknolojileri” sırt desenini ve lastik mimarisini doğrudan etkileyen devrim niteliğinde birçok teknolojiyi bir arada kullanır. Patentli Michelin teknolojilerinden oluşan bir sistem olan ve 5 yıl için 400 Milyon Euro’luk yatırım yapılan “Michelin Dayanıklılık Teknolojileri”, lastik performansında % 50’ye kadar artış sağlar.

Teknik arka plan; Michelin Dayanıklılık Teknolojileri iki adet patentli teknolojiden oluşur: sırt üzerinde kendini-yenileyen lastik deseni ve lastiğin ana mimarisi. Bu en ileri iki teknolojiyi başarılı bir şekilde birleştirerek, Michelin mühendisleri kamyon lastiklerinde bir devrim gerçekleştirmiş ve yeni çözümler geliştirilmesinin yolunu açmışlardır. Michelin Dayanıklılık Teknolojileri uzun bir teknolojik devrim serisine dayanır. Örneğin Michelin’in 1952’de radyal kamyon lastiklerini üretmesi gibi. 

Michelin Dayanıklılık Teknolojileri ile ağırlık, dayanıklılık, yük kapasitesi ve yol tutuşu alanlarının hepsinde birden yapılan önemli ilerleme, Michelin kullanıcıları için yeni performans standartları oluşturmuştur. Bu buluşlar, kamyon taşımacılığı endüstrisi için büyük faydalar sağlamanın yanında, sırt ömrünü uzatarak lastiklerin çevre üzerindeki etkisini önemli ölçüde azaltacaktır. Michelin bu devrim niteliğindeki teknolojileri kamyon lastiği tasarımına entegre etmenin yanı sıra büyük ölçekli endüstriyel tertiplenme gerçekleştirdi. Örneğin Grup, Michelin Dayanıklılık Teknolojileri’ni tüm kamyon lastiği üretim hatlarına uygulamak için beş yıl içerisinde 400 milyon € yatırım yapmayı planlıyor.  Michelin Dayanıklılık Teknolojileri, tüm kamyon taşımacılığı endüstrisinin menfaati için kamyon lastiğinin yeniden icad edilmesidir.

Yenilikçi Michelin Dayanıklılık Teknolojileri Lastik Mimarisi

1) Kendini yenileyen sırt deseni

Raindrop (Yağmur damlası) kılcal kanalları; Bir teknolojik devrim olan Raindrop kılcal kanallar, lastik sırt yüzeyi bloklarında bulunur ve kendiliklerinden otomatik olarak yeni ve geniş kanallar oluşturur. Bu şekilde, bir lastik yol aldıkça, kendini yeniler. Sistem, her bir sırt bloğunun ortasında açılmış, yağmur damlası şeklindeki silindirik Raindrop kanallara dayanır. Sırt üçte iki oranında aşındığında, kanallar kademeli olarak açılır ve bloğun ortasında yeni kanallar oluşturur. Bu kendini yenileyen mekanizma sayesinde, lastiğin yol tutuşu yeniden artarak daha fazla güvenlik ve performans sağlar.

Double Wave (Çift Dalgalı) kılcal kanallar; Üç boyutlu Double Wave kılcal kanallar sırt bloğununun sertliğini artırarak, lastik aşınmasını azaltır. Double Wave kılcal kanallar hem yatay hem de dikey çalışarak, geleneksel sırt desenlerine kıyasla daha iyi yol tutuşun yanında daha uzun ömür sağlar. Yeni lastik desenleri, geleneksel lastiğe kıyasla yaklaşık % 25 daha fazla kilometre, kar veya buz üzerinde kalkışta % 15 ve ıslak yollarda % 30 daha iyi yol tutuşu sağlar ve daha uzun bir ömür garanti eder.

2) Mimaride yenilik: InfiniCoil teknolojisi

InfiniCoil teknolojisine sahip yeni Michelin mimarisi, sırt bloğu etrafına sarılmış dev bir çelik kablo sargısından oluşur ve söz konusu sargı açıldığında boyu 400 metreyi bulur. Yeni teknoloji lastik yuvarlanma çevresinin sertliğini artırır ve lastiğe daha önce benzeri görülmemiş bir dayanıklık sağlar. Karkas daha sağlam olduğu için, lastikler daha geniş, daha küçük çaplı ve daha uzun ömürlü yapılabilir.

Bazı lastik ölçülerinde, teknoloji şunları sağlayabilir:

-           % 50’ye kadar daha uzun sırt ömrü ve daha iyi kaplanabilirlik.

-           Aks başına yük kapasitesinde 400 kg’a kadar artış.

-        &nbs

		Marmaray'da Son Tüp Tünel Denize Batırıldı		Söz Pirelli'de