Dünyanın önde gelen teknoloji ve servis tedarikçilerinden biri olan Bosch, yeni çözümüyle hafif ticari araçlara yönelik elektrikli güç aktarma mekanizmalarını daha ekonomik ve verimli hale getiriyor. Bosch Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Markus Heyn, “Şehirlerde ürün tedarikine ayak uydurabilmek için teslimat trafiğini etraflıca düşünmek gerekiyor” derken, Bosch, yeni çözümünü barındıran ilk araçların 2019 yılında sunulmaya başlanacağını açıkladı.Sessiz teslimatlar

Bosch, teslimat araçlarının büyük çoğunluğuna uyan bir elektrikli güç aktarma mekanizması sunarak, şimdi bir adım daha ileri gidiyor. Bu elektromobilite çözümünün ardında, elektrikli kamyonetlerin dağıtım merkezlerinden alıcılara yapılacak teslimatların yönetilmesi ihtiyacı yatıyor.

Bu çözüm, sürekli fren yapmamız gereken dur-kalk tarzı trafikte de menzili artırarak enerjinin yeniden kazanılmasını sağlıyor ve araçlar daha verimli hale geliyor. Birçok teslimat güzergahı günde 80 kilometrenin altında oluyor ve bu mesafe, akünün tek bir kez şarj edilmesiyle kolaylıkla gidilebiliyor. Böylece filolar, geceleri depoda yeniden şarj edilebiliyor. Güç aktarma mekanizmaları sıfır emisyona neden olduğundan, sürüş yasakları elektrikli filoları etkilemeyecek.

Paket ve kurye hizmetlerinin doğal kaynakları tüketmeden teslimatları konusunda tüketiciler de oldukça istekli. Almanların yüzde 61’ine göre, bir online satıcının teslimatları elektrikli araçlarla yapması, tercih konusunda önemli bir kriter (kaynak: PwC). Bir başka avantaj ise elektrikli araçların daha az gürültüye neden olması. Bu da insanların teslimatları akşamın geç saatlerinde de kabul etme isteğini artırıyor. Bu durum, yoğun saatlerdeki trafiği rahatlatabilir ve daha esnek teslimat saatleri sağlayabilir. Dr. Heyn, “Bosch, e-mobiliteyi gerçekten anlamlı olan bir alanda, şehir içi teslimatlarda sağlıyor” derken, Alman Posta İdaresi Deutsche Post, Bosch'un sürüş sistemini kullanan StreetScooter ile şehir içi teslimatlarda değişime başladı bile…

Kitle pazara hazır

Bosch’un eCityTruck güç aktarma mekanizmasının şanzımanlı ve şanzımansız olmak üzere iki versiyonu bulunuyor: Buradaki amaç, hızlıca entegre edilebilen ve otomobil üreticilerinin farklı gereksinimlerini karşılayabilen çözümler oluşturmak. Bu güç aktarma mekanizması çözümleri, ticari araç pazarının büyük bir bölümüne uygun hale getirerek 2 ila 7,5 ton arasındaki hafif ticari araçlar için ölçeklenebiliyor. Peki, nasıl? Küçük kamyonetler oldukça yaygın, Almanya’da kayıtlı tüm ticari araçların yaklaşık dörtte üçü bu sınıfta yer alıyor ve bu araçların sayısı git gide artıyor (Kaynak: Shell). Dr. Heyn, “Bosch’un ticari araçlara yönelik elektrikli güç aktarma mekanizmaları, şehir içi teslimat trafiğini değiştirme potansiyeline sahip. Elektrikli kamyonetleri kitle pazara hazır hale getiriyoruz” dedi.

Yeni eCityTruck güç aktarma mekanizması konsepti ile Bosch, elektrikli motor ve güç elektroniği gibi birden fazla parçayı tek bir birimde bir araya getiriyor. Bu, güç aktarma mekanizmasını hem daha verimli hem de daha ekonomik bir hale getirerek parçaların daha ekonomik olmasını sağlıyor. Kolaylıkla entegre edilen çözüm sayesinde müşteriler, artık yeni bileşenlerin geliştirilmesine yönelik zaman alıcı işlemlerle uğraşmıyor. Hem köklü hem de yeni oyuncular olmak üzere otomobil üreticileri için bir başka avantajı ise Bosch çözümünün araçların pazara sunulmasını hızlandırması.

Bosch, araç geliştirme sürelerini önemli ölçüde kısaltan e-aks ile binek otomobiller için hepsi bir arada çözüm sunuyor. Hafif ticari araçları da kapsayacak şekilde ürün portföyünü genişleten Bosch, elektrifikasyon stratejileri konusunda otomobil üreticilerini desteklemeye yönelik bir başka kararlı adım daha atıyor.

Bosch’un ticari araçların elektrifikasyonuna ilişkin planları kamyonetlerin de ötesine geçiyor. Bosch, bir Amerikalı start-up olan Nikola Motor Company ile birlikte elektrikli sürüş menzilinin çıtasını yükselten bir güç aktarma mekanizması geliştiriyor. Bosch için teslimat trafiğine yönelik bu güç aktarma mekanizması teknolojileri, 2020 yılı sonrasında ortaya çıkacak elektromobilite kitle pazarında önde gelen bir global pozisyona sahip olma yolunda ve ayrıca emisyonsuz, kazasız ve stressiz mobilite vizyonunu gerçeğe dönüştürmede bir başka dönüm noktası oluşturuyor. Bosch, geleceğin mobilitesinin otonom, ağa bağlı ve elektrikli olacağını düşünüyor.