Modern bir finans sistemi olarak adlandırılan operasyonel araç kiralama ile firmalar, filolarını her zaman genç ve dinamik tutma imkanı elde ediyor. HAMA OTO KİRALAMA Türkiye’de bu sektörün öncüsü ve lideri konumunda… Söz işin ustasında!

HAMA Oto Kiralama ve Çevre Hizmetleri A.Ş., 2008 yılından beri ağır vasıta da verdiği operasyonel filo kiralama hizmeti ile öncü ve lider konumda olan bir firma. Ürün yelpazesiyle lojistik şirketlerinin gereksinimlerine cevap verdiklerini ifade eden HAMA Oto Kiralama Genel Müdürü Kenan Çetin,  operasyonel çekici, yarı römork, beton pompası, transmikser ve üstyapılı kamyon gibi her türlü araçla avantajlı filo kiralama çözümlerini taşımacılık sektörünün hizmetine sunduklarını belirtti.

Türkiye'deki operasyonel filo kiralama hizmetlerinin altyapısını ve ağır vasıta araç kiralamanın müşterilere getirdiği avantajları tüm detaylarını anlatan Kenan Çetin, HAMA’nın Türkiye'de ağır vasıtada operasyonel filo kiralamayı profesyonelce yapan ilk ve en önemli girişimci olduğunu vurguladı.

Çalıştıkları firmaların karlılığını ve etkinliğini arttıracak çözümler ürettiklerini söyleyen Hama Oto Kiralama Filo Müdürü Serhat Alhas ise müşteri memnuniyetini ve beklentilerini her zaman önde tuttuklarını ifade etti. 

HAMA Oto Kiralama Genel Müdürü Kenan Çetin:

Profesyonel Hizmet HAMA ile Başladı

Türkiye’de şu anda yeni bir hizmet şekli söz konusu. Dünyada yaygın olarak kullanılmakta olan ağır vasıta filo kiralama hizmetini markanız ciddi bir alt yapıyla üstlenmiş ilk firmalardan biri. Filo kiralama binek otoda Türkiye’de son yıllarda çok yaygınlaşan bir hizmet türü. Kiralama hizmeti ağır vasıtaya da sirayet etti; fakat çok da bilinmiyor. Ağır vasıta kiralama hizmeti, nasıl bir hizmettir? Detaylarını sizden öğrenebilir miyiz?

Ağır vasıta kiralama hizmeti Türkiye’de bizim 2008 yılında kurmuş olduğumuz HAMA Oto Kiralama ile profesyonel anlamda verilmeye başlandı. Bunun çok geniş örnekleri Amerika’da, İngiltere’de çok uzun yıllardan beri yapılmaktadır. Amerika’daki taşıyıcı filolarının yüzde 60’ı kiralık araçlardan oluşmakta. Özellikle Avrupa’da 2002’den sonra yükselen bir trende sahiptir. Ağır vasıta kiralama hizmetleri hem üreticiler tarafından hem de HAMA gibi profesyonel filo yönetim şirketleri tarafından kullanıcılarına sunulan bir hizmet olmuştur. Avrupa’da bu iş belli oranda Türkiye’ye benzer şekilde yapılıyor. Daha ziyade Türkiye Avrupa’nın sistemini kopyalamış durumdadır.

Avrupa’daki sistemin işleyişinden bahseder misiniz? Ülkemizdeki sistemden farklılıkları nelerdir?

Avrupa’da sistemde orta ve uzun vadeli operasyonel kiralık araçlar vardır. Amerika’daki sistemde günlük araç kiralayabiliyorsunuz. Saatlik kiralama yapabiliyorsunuz. Batı’da kiralama mantığı toplumun içinde daha yerleşik bir vaziyettedir. Türkiye’deki kiralama mantığı da Avrupa’daki şekliyle başladı. Türkiye’de bu işe 2008’de başladığımızda tabii ki kafamızda bazı soru işaretleri vardı. Türk nakliyecisi, özellikle özmal konusunda kendi ürünün sahibi olma konusunda çok istekli. Bu istek birçok yerde karşımıza çıktı. Müşterilerimiz, satın alma dürtüleri daha güçlü olan insanlardan oluşuyor. Bu da biraz kültürel alışkanlığımızdan kaynaklanmaktadır. Bunu alışkanlığı kırmak zaman aldı. Halen de önümüzde aşılması gereken problemlerden bir tanesi olarak duruyor. Zaman içerisinde alışkanlıklar değişiyor.

HAMA’nın Şirket Profili

İnsan gücü olarak, lokasyon olarak, teknik destek olarak HAMA’nın nasıl bir yapısı var?

HAMA’nın yüzde 82 hissesi Koluman Holding bünyesindedir. Yüzde 18 hissesi de Alman menşeili HAMA’nın kendisine aittir. Yabancı ortaklı bir şirkettir. Yerimiz Koluman’ın İstanbul’daki tesisleri içerisindedir. Burada ofisimiz ve sahamız bulunmaktadır. HAMA hem Koluman’ın ürünlerini hem de Koluman ile ilgisi olmayan her türlü marka ve ürünle birebir çok yakın ilişkide olan, satın alma süreçlerini yürüten bağımsız bir şirkettir. 15 kişilik profesyonel bir ekibimiz var. Filodan sorumlu, mali işlerden sorumlu yöneticilerimiz var. Ben de aynı zamanda hem satıştan sorumlu hem de şirketin genel müdürü olarak görev yapıyorum. 20 senedir Koluman bünyesinde çalışıyorum. Üç kişiden oluşan bir satış ekibimiz sahada faaliyetlerini sürdürüyor. Filo tarafında beş kişilik bir ekibimiz var. Dört kişi de muhasebe biriminde çalışmaktadır. Ekibimiz profesyonelce 750 aracı yönetebiliyor. Bu araçların tamir-bakımıyla ilgili sekiz yıllık dataya sahibiz. Bazı filolara yönelik bakım paketlerimiz var. Aracı bizden almayan müşterilerin satın almış olduğu araçlarına da aylık sabit bir ücret karşılığında bakım hizmetleri sunuyoruz. Bu şekilde yönettiğimiz 50 aracımız var. Kendi parkımızda dönen araçları sattığımız ikinci el hizmetimiz var. Kendi internet sayfamızdan ve muhtelif sayfalardan bunları yayınlıyoruz. Bu araçları satabiliyoruz.

“Sadece Belli Belgeleri Olan Firmalar Kiralama Hizmeti Alabiliyor”

Ağır vasıta filo kiralama nasıl bir sistemdir, anlatır mısınız? İşleyişi ve bu işi yapan firmanın altyapısı nasıl olmalıdır? Prosedür olarak devletle ilgili mevzuatsal durumları nedir?

Bu hizmeti alabilecek belli lisansı olan firmalar var. Yani, C2, L1, L2, M ve N belgesi olan firmalar bu operasyonel kiralama hizmetinden faydalanabiliyor. Bu kiralama işlemini de belli bir öz mal oranına göre yapabiliyor. Mesela; C2 belgesi olan bir firma öz malının yarısı kadar araç kiralama yapabiliyor. L1 belgesinde öz malının 20 katı kadar araç kiralayabiliyor. Be şekilde belirli oranlara göre dağılım yapılmıştır. Bu belgelerin dışındaki belgelere sahip olan firmalar herhangi bir şekilde kiralama yapamıyor. Bu belgeler aşağı yukarı Türkiye’de araç belge sayısı olarak C2 belgesi olan 2500 firma, L1’li belge de 300’ün altında bir rakama sahiptir. Bunun yanında çok sayıda K1 belgeli firma var. Biz her ne kadar daha büyük kitlelere ulaşmayı istesek de sadece 3000 belgeli firmaya hizmet verebiliyoruz. Bu durum da herkese ulaşmanın önünü kapatıyor. Birçok firma bizden araç kiralama talebinde bulunsa bile gerekli belgelere sahip olmadıklarından dolayı hizmet veremiyoruz.

Mevzuat olarak sizin sahip olmanız gereken sorumluluklar neler?

Mevzuat olarak bu hizmete dair bütün unsurlar dikkate alınarak kurulmuş bir şirketiz. Bir kiralamanın operasyonel sayılması için uyulması gereken kurallar var. Kiraladığınız ürünün süresi, kira bedeli ve ikinci el değeri ile uyulması gereken yasalar tarafından çerçevesi çizilmiş, maliye tarafından çerçevesi çizilmiş kurallara dikkat etmeniz gerekir. Bu kurallar kapsamında hizmeti vermenizde bir sakınca yok. Leasing Kanunu ya da Operasyonel Kiralama Kanunu’nu noktasında özetlemek gerekirse kiraladığınız ürünün yüzde 80’lik değerinden daha fazlasını kira olarak tahsil edemezsiniz. Bazı ürünlerin belirli ömürleri vardır. Bu ömrü uzatamazsınız. Ticari ömrü 5 sene olan bir ürünü 10 sene kiralama yapamazsınız gibi kısıtlar var. Efektif olarak size kazanç sağlayacağını düşündüğünüz her ürünü, aracı kiralayabilirsiniz.

“Filomuzda Farklı Markalardan Araçlar Var”

Kiraladığınız araçların nitelikleri sadece kamyon ve çekiciyi mi kapsıyor? Bu araçları üst yapısı ile birlikte mi kiralıyorsunuz? Bu hizmeti verebilme durumunuz var mı?

Bizim filomuzda çok çeşitli araçlar var. Çekici bunların büyük kısmını oluşturuyor. Farklı tiplerde treylerlerimiz mevcut. Solo tip kamyonlar, damperli kamyonlarımız mevcut. Akaryakıt kamyonları, küçük ve büyük ölçekli beton mikserlerimiz var. İnşaat kamyonlarımız, beton pompalarımız var. Filomuzda türlü türlü araçlarımız bulunuyor ve geniş bir ürün yelpazemiz oluştu. Her marka ile memnuniyetle çalışabilecek durumdayız. Bizimle çalışmak isteyen her markayla, müşterimizin tercih ettiği her markayı sunabilecek, teklif edebilecek durumdayız. Filomuzda 6-7 tane farklı markadan araçlar mevcut. Aralık sonu itibariyle filomuzda 750 araçlık bir parkımız var. Kapasite kullanım oranımız yüzde 98’lerde. Çok yüksek bir kapasite kullanım oranıyla çalışıyoruz. Temel hedefimiz kapasite kullanım oranımızı her zaman yüzde 95’in üstünde tutmaktır. İşin özünde de bu hedefi başarmak zorundasınız. Atıl araçların öncelikle kiralanması gerekir ya da kiralanamıyorsa hızlı bir şekilde satılması gerekir. İşin temel mantığı budur.

Geçen seneden bu seneye filonuzda ne kadarlık bir artış oldu? Sizin hizmet kapsamınızda nasıl bir genişleme söz konusu?

Filo kiralamanın iki taraftan etkilendiği bir durum var. Bu işlem havuz problemi gibidir. Biryanda kira süreci biten ve size iade edilen araçlar var. Eğer ki müşteriniz yeniden sizinle araç kiralamak istemiyorsa bu sizin sürekli küçülmeniz anlamına gelir. Biryandan da kapasitenizi doldurmanız gerekiyor. Diğer taraftan da mevcut olan kapasiteyi koruyup üzerine de yeni ilave araç ve müşteriler katmanız gerekmektedir. Havuzun bir tarafında sürekli bir azalma var. Her taraftan bu havuzu daha fazla doldurmak durumundasınız.

“Uygun Şartlarda Araç Tedariki”

En önemlisi burada kamyon doğrudan ekonomi ile ilişkili bir ürün olduğu için ekonominin iyi olması lazım. Bir yerden bir yere malın taşınması lazım. İnsanların tüketmesi lazım. Sadece tüketim değil, ihracat ve ithalatında, inşaatında iyi olması gerekir. Birçok alanda iyi bir ortam olmalı ki bu araçlar kullanılsın. Tabii ki ekonominin daraldığı dönemlerde bu bize yarayabiliyor. Müşteriler satın alma yerine kiralamayı tercih edebiliyorlar. Risk algıları farklı oluyor. Yatırımlarını ya da öz kaynaklarını başka yerlerde kullanabiliyorlar. Bu bir kural olmadığı için her zaman böyle olmuyor. Her zaman müşteriye uygun araçları sunabilmemiz burada önemli noktalardan bir tanesidir. Uygun şartlarda araçların tedariki ve temini önemlidir. Müşterilerin de bu araçları cazip koşullarda alabilmesi de önemlidir. Dolayısıyla filoyu yenilerken, büyütürken bu koşulları gözetiyoruz. Satın alma tarafı çok önemlidir. Bazı satın alma fırsatlarını kolluyoruz. Bazı özel opsiyonlu satın almaları kaçırmadan, uygun araç temin etmeye çalışıyoruz. Bu araçları müşterimize sunup, yeri geldiği zaman sözleşmeleri daha dolmadan araçlarını erkenden alıp yenileriyle değiştirebiliyoruz.

“Araç filomuz yüzde 20 büyüdü”

Havuz problemimi gibi bir taraftan araçlar gelirken yeni araçlarla tazelemek gerekiyor dediniz. Geçtiğimiz yıl için değerlendirirsek bir oran var mıdır? Bir yıl önce filomuzda 500 araç varken bir yıl sonra 700 araç oldu diyebiliyor muyuz?

Tabii ki diyebiliyoruz. Bizim bir önceki seneye oranla Türkiye’deki toplam kamyon pazarında bir düşüş olmasına rağmen bizim araç filomuz yüzde 20 büyüdü.

Genç ve Yenilenen Araç Filosu

Araçlarınız sıfır mı? Belli bir yaş sınırı getiriyor musunuz? 2. El olduğu zaman revize ediyor musunuz? Müşterilerin talepleri ne yönde oluyor?

Biz birçok şeyi zaman içerisinde öğrendik. İlk önce Avrupa modelini almamıza rağmen bu modelin içerisine bir Türk modelini geliştirmek zorunda kaldık. Türk modelinde müşteriler genel olarak çok amaçlı kullanabilecekleri araçları tercih ediyorlar. Tamir bakımı bize ait olan projelerde müşterinin belki endişesi yok; ancak yakıt tarafında çok büyük hassasiyet gösteriyorlar. Az yakan araçlar, tercih için önemli bir unsur oluyor. Her zaman sıfır araç satın almak zorunda değiliz. Aldığımız projelerde genç kullanılmış araçları da tercih edebiliyoruz. Şu an pazarda bir yaşında, iki yaşında çok az kilometre yapmış araçlar var. Bu araçları uygun koşullarla alıp, müşterimizin artık kullanımı üçüncü-dördüncü yaşına gelmiş olan araçları ile değiştirip son iki senesini daha genç araçlarla kullanmasını sağlıyoruz. Eski araçları bize yenileme imkanı veren, hesapları uyan işlerde bu araçları satın alıp mevcut müşterimizin araçlarını değiştiriyoruz. Böylelikle filomuzu da genç tutmaya çalışıyoruz.

Operasyonel Araç Kiralamanın Avantajları

Payback Sistemi ya da Leasing değerlendirildiğinde kiralamaya alternatif  sistemler gibi düşünülebilir  mi? Bu sistemlerle arasındaki temel farklar nelerdir? Müşteri nezdinde faydalarına yönelik neler söyleyebiliriz?

Bu iki sistem temel anlamda birbiriyle karıştırılıyor. Benzer mantıkları olsa da çok farklılar. Birincisi Payback Sistemi’nde ürün son kullanıcının adına kayıtlıdır. Bilançosunda, aktifinde görünüyor. O aracı satın alıyor ve kredi kaynaklarını kullanıyor. Bu kredi, satıcı firma ya da banka tarafından destekleniyor olsa da kullanıcı kredi kaynaklarını bu iş için seferber ediyor. Buna belli oranda amortisman ayırarak defterlerinde bu aracın kullanımını sağlıyor. Dönemin sonunda bu aracı tekrar anlaştığı koşullarda karşı tarafa satma ve ticari işlem zorunluluğu var. Bu sürede hizmetlerin hepsini karşı taraftan satın alamıyor. Tamir-bakım hizmeti satın alabiliyor. Sigortayı satın alabiliyor; ama trafik sigortası, muayene, MTV gibi hizmetleri kendisi yapmak zorundadır. O araçların tamir-bakım işlemleriyle kendi personeli ilgilenmek zorundadır. Bunun en büyük avantajı bu tür araçları kendi özmalına kaydedebiliyor. Ya da böyle bir aracı K Belgeli firmada kullanabiliyor.

Leasing’in Operasyonel Kiralama ile kuralları aynıdır. Operasyonel kiralamada en büyük avantaj müşterinin hiçbir şekilde bu araçların alımında kredi kaynaklarını kullanmamasıdır. Bilançosunda bu araçlar hiçbir şekilde bulunmaz. Kira faturasının tamamını giderleştirebilir. Aynı zamanda bu araçların sağladığı ciroyu bütün mali evraklarında gösterebilmesi ve karşılığında da bunun bir borcunun olmaması avantajdır. Bilanço bazında müşterileri rahatlatan, kredi kaynaklarını daha farklı işler için kullanmasına olanak verir. Bankada 5 milyon lira kredisi varsa ve 5 milyon kredi ile 50 kamyon alması gerekiyorsa veya antre depo yatırımı yapması gerekiyorsa ve ikisini bir arada yapamıyorsa tercih etmesi lazımdır. Burada araç kiralama yoluna giderek bu kaynağı farklı şekilde değerlendirebilir. Bugün 5 milyona aldığınız kamyonlar 2 sene sonra 2,5-3 milyon değerine düşüyor. 5 milyona antre depo yatırımı 2 sene sonra değerini 7-8 milyon liraya çıkarabilir. Firmalar artık yatırımlarını daha efektif yapmak istiyorlar. Kaynaklarda belli noktada kısıtlı olunca o zaman düşünmek durumunda kalıyorlar. Payback her halükarda sizin kredi limitlerinizden tüketiyor. Kiralama da her ne kadar belli koşullara bağlı da olsa sürenin sonu gelmeden araçları iade etme şansına sahipsiniz. Projeyi alıp 4 sene kullanmayı düşünen ama projesinde aksaklık olup erken bitirmek zorunda kalan müşterilerimizin bize araçları erken iade ettiğini ve daha fazla mali yüke girmeden bu konudan çıktığını çok yaşadık. Payback’te böyle bir şansınız yoktur. O sizin üzerinize gelmiş bir borçtur. Bu borcu, sonuna kadar ödemekle yükümlüsünüz. İkisi sorumluluk alanında da farklıdır.

“Araçların Bakım ve Onarımlarını HAMA Üstleniyor”

Bu hizmetin içerisinde neler var? Araç kiraladığınızda hangi hizmetleri müşterilerinize sunuyorsunuz? Vergi, bakım onarım-servis hizmetleriniz var mı?

Sözleşmemizi yapıp temel konularda mutabık kaldıktan sonra bütün hizmetleri biz üsleniyoruz.

Müşterimiz sadece aracını bekliyor. Satın almasını, tescilini yapıyoruz. Araca özel bir üst yapı varsa müşterinin istediği şekilde damperlerini yaptırıyoruz. Özel renkleri varsa o renklere boyatıyoruz. Müşteriler vadesi geldiğinde bizim tarafımızdan takibi yapılan; trafik sigortaları, kasko, MTV ve muayene gibi bütün bu unsurlardan muaftır. Bütün bu işlemleri HAMA olarak üsleniyoruz. Bir kaza anında müşteriye anında yardım sunuyoruz. Aracın kaza nedeniyle serviste bulunduğu süreler kira dönemin dışındadır. Araç ikamesi de yapabiliyoruz; ancak orada yine kayıtlar, noter işlemleri vs. bürokratik bir süreç oluyor. Tamir süresi çok uzun olması halinde bu tür ikame araç temin ettiğimiz müşterilerimiz oldu. Her araç her aracın özelliklerini karşılamıyor. Zaman zaman birebir ikame aracı sunamıyorsunuz. Bu nedenle de o dönemlerde kira süresini durdurarak müşterimizi korumaya çalışıyoruz.

Başta da söylediğiniz gibi kiralama yapabilmesi için firmaların belli belgelere sahip olması gerekiyor. Bu belgeye sahip yaklaşık 3000 firma olduğunu söylediniz. Bunun dışında K1 Belgesi gibi çok ciddi potansiyel de söz konusudur. Türkiye’de belli sektörlerde bir hareketlilik devam ediyor. Real ekonomide de nakit sıkıntısı var. Bunların hepsini bir araya getirdiğiniz zaman sizin hizmetiniz önemli bir alternatif olarak öne çıkıyor. Birincisi; sektör çok fazla bu hizmeti bilmiyor. İkincisi; bu mevzuat ve belgelerle ilgili zorunluluklar da sıkıntı olarak karşımızda duruyor. Bunların çözümüne yönelik devlet tarafında neler yapılmalı? Sizler sektöre kendinizi daha iyi nasıl anlatmalısınız? Sektörle nasıl buluşmalısınız?

Birincisi; bizim gibi hizmet veren firmaların çoğalmasının muhakkak devlete, firmalara ve kullanıcılara çok büyük avantajları var. Bir defa çok kayıt altında bir iş yapıyorsunuz. Her şeyiniz çok şeffaf ve denetlenebilir. Aynı zamanda bakımlı, kontrol altındaki araçlarla emniyetli trafikte seyreden araçların olmasını sağlıyorsunuz. Çevre güvenliği ve kirliliği açısından bu araçlar muntazam şekilde bakımlıdır. Birçok treyler üreticisi bugün finansman bulmakta zorluk çekiyor. Ürünü son kullanıcısına ulaştırmakta zorlanıyor. Kiralama firmalarının mali açıdan daha güçlü olması halinde bu tür finansman sorununu aşarak üreticiden bu malı kolaylıkla alıp müşterisine sunabiliyor. Treyler sektöründeki birçok firmanın kiralama şirketleri ile çalışması halinde finansman sorunu ortadan kaldırılmış olabilir.

“Mevzuatlar Büyük Kitlelere Hizmet Vermemize İzin Vermiyor”

Şu an ağırlıklı olarak lojistik sektörüne hizmet verebiliyoruz. İnşaat sektöründe faaliyet gösteren birçok firma var. On binlerce araç inşaat sektöründe çalışıyor. İnşaat sektöründe tamiri-bakımı iyi yapılmamış araçlardan dolayı talihsiz kazalar görüyoruz. Bunlar profesyonelce yönetilen filolar ile denetim altında olabilirdi. İnşaat sektöründe de yüksek yatırım maliyeti olan firmalar, en azından ekipman tarafındaki yatırımları kiralama firmaları üzerinden temin ederek kaynaklarını asıl yapmaları gereken yöne doğru aktarabilirlerdi. Bunları muhtelif platformlarda devlet yetkililerine aktarma gayretinde bulunuyoruz. Otomotiv kiralayan firmaların bir araya geldiği TOKDER’e üyeyiz. Ticari vasıta olarak biz orada tekiz. Hafif ticari araçlar kiralanması yönünde görüşler geldi. Orada da olumlu bir yanıt alamadık. Devletimiz geçmişteki kanunda belirtilen yasaya atıfta bulunarak bu çerçeve çizilmiştir diyor. Şu aşamada konuyu tartışmaya henüz açmıyor. İlk kurulduğumuzdan bugüne yetki belgesindeki özmal kiralık oranını bizim açımızdan negatif yönde değiştirdi. İlk başladığımızda C Belgesi’nde özmal birebirdi. Daha önceki yıllarda da bir özmala iki araç kiralayabiliyordunuz. Sonradan birebir olarak revize edildi. L1 Belgesi’ne de bir özmala yüzde 50 idi; sonra da bire 20’i olarak revize edildi. Biz, HAMA’yı 2008’de kurduk; 2010’da bu işi kısıtlayıcı bir düzenleme oldu. Bu dünyanın her yerinde sektörün sağlıklı şekilde büyümesine imkan veren bir yatırım metodudur. Bütün finansından, operasyonundan, tamirinden, ikinci eline kadar her aşamanın kontrol altında bulunduğu, tek bir kaynaktan bütün her şeyi sorgulayabileceğiniz, datasını alabileceğiniz bir metod; ama maalesef şu an daha büyük kitlelere hizmet veremiyoruz.

4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ilk çıktığında aslında mevcut durumun daha kurumsallaşması ve bire dört oranında taşıma kapasitesinin daha rasyonel ve efektif bir ölçüye kavuşturulması düşüncesi vardı. İşin ters işlemesi gibi geliyor bana. Kiralamayı yapana bir belge verip sorumluluğu ona yükleyip o sorumluluğu müteselsil olarak kiralama yapılan kişi ya da kuruluşa aktarılması daha doğru olmaz mı? Siz kiralama yapacaksınız, mevcut bir araç parkınız olması lazım. Bu kiralamayı yapacağınız kişiye karşı da onun sorumluluğunu üslenmeniz lazım. Hukuki başka mevzuatlar çerçevesinde çözebilirsiniz. Kiralama yapan tarafından değil de bu hizmeti sunan kişi ya da tüzel kişilik tarafından belgelerin olması daha mantıklı değil mi?

Kiralamayı yapan firmaların muhakkak belli sayıda mali güce sahip firmalardan olması gerekiyor. Kiralayan olarak bizim çok net bir çizgi ile ayrılmamız lazım. Biz, kiralayan tarafız, işleten taraf değiliz. Biz, aslında modern bir finans çözümüyüz. Bu işin bu şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Teknik olarak çok az sayıda operasyonel ağır vasıta kiralaması yapan firma var. Burada böyle bir gereksinimin olup olmamasından emin değilim; ancak devlet bu belgeyi alabilirsen bunu yapabilirsin ve belli şartları getirirse, kapı açarsa muhakkak o belgeyi de alırız.

Sorumluluğun çok net şekilde çizilmesi gerekiyor. Araç benim belgemde diye o kişinin trafikte yapacağı kazalara yönelik sorumluluğun da sirayet etmemesi lazımdır. İşleten sıfatını bu sebeple önemli buluyorum.

“K Belgesi Yeniden Düzenlenebilir”

Mesela K Belgesi aldığınız zaman, bu belgede 140 ton gibi asgari bir taşıma kapasitesi var. K Belgesi almanız için 3 ya da 4 adet özmala sahip olmanız gerekmektedir. K Belgesi ile 4 araca da 400 araca da sahip olabiliyorsunuz. K Belgesi’nin içerisinde bir kategorizasyon olabilir. Özmal filosunda K Belgesi olup da 20 aracı olan, 30 aracı olan firmaların belli bir kiralama yapabilmesi sağlanabilir. Ya da bir limit konulabilir. K Belgesi ile 10 araca sahip olanlar kiralama yapamaz denilebilir. Bu şekilde belli rakamların üzerinde olan firmaların da büyümesini sağlayabilir.

Diyelim ki K Belgesi konusunda problem çözüldü. Pazara nasıl bir hareketlilik getirir? Ne kadarlık bir büyüme hacmi olur?

Buradaki potansiyelin 5 yıl içerisinde Türkiye kamyon pazarındaki bütün kamyonların en az yüzde 15’inin kiralık kamyonlardan oluşacağını düşünüyorum. Avrupa’da bu oran 2008 yılına kadar yüzde 40’lara kadar gelmişti. 2008 krizinden sonra       bu rakam yüzde 25 oranına düştü. Bu rakamlar geçen sene itibariyle yeniden artışa geçti.

“Ticari Araçların Olduğu Her Segmentte HAMA Var”

Kendi kurumsal yapınız ve sektörün durumuyla alakalı nasıl bir öngörünüz var?

Bu işin eninde sonunda büyüyeceğini ve istediğimiz boyutlara geleceğine inanıyoruz. Bu hizmeti vermekten çok büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Sektörün tamamlayıcı bir halkasıyız. Büyüklü küçüklü birçok firma ile çalışıyoruz. Müşterilerimiz arasında çok önemli markalar var. Müşterilerimizin birçoğu ile sözleşmemizi yeniliyoruz. Bundan da oldukça memnuniyet duyuyoruz. Hiçbir şekilde kiralama yapmam diyen firmalarla bile anlaşmalar yaptık. Bunun memnuniyetini yaşıyoruz. Kuruluşumuzdan bugüne yaklaşık 1500 araç değiştirdik. 700 aracın da elimizde olduğunu düşünürsek 2000-2500 aracı handle ettik. HAMA olarak daha farklı, özel ürünlere de yönelmek istiyoruz. Bu ürünler limanlarda yükleme boşaltma yapan özel ekipmanlı, lastik tekerlekli araçlarla olabilir. Devletin bazı özel projeleri için 6x6 kamyon teklifleri verdik.

Kamyon ve ticari aracın bulunduğu her segmentte varız, daha farklı yönlerinde de hizmet vermeye çalışıyoruz. Beton pompası kiralaması yapıyoruz. Yaklaşık 35 tane aracımız var. Görüşmede olduğumuz mobil vinç projeleri var. Birkaç müşterimize ekskavatör kiraladık. Lastik tekerlekli kepçe kiraladık. Gelen taleplere hayır demiyoruz. Ürün yelpazemizi genişletiyoruz. Firma olarak istikrarlı şekilde büyüyoruz. Mevcut kanunlara rağmen hedefimiz daha da büyümek.

“HAMA İle Hiç Kimse Yolda Kalmaz”

Kiraladığınız araçlarda gerek yurt dışında gerekse de yurt içinde belli bölgelerde bakım-tamir ihtiyacı olan araçlara ulaşma noktasında sıkıntı olmuyor mu?

Yurt içinde her yerde ulaşabiliyoruz. Hiçbir sıkıntı yaşamıyoruz. Yurt dışında bir kaza anında çok sapa bir bölgede ve hafta sonunda gerçekleşiyorsa burada küçük sorunlar olabilir. Bizim HAMA Avrupa ayağımız çok güçlüdür. Alman ortağımızın o bölgede bütün desteğini alabiliyoruz. Almanya’da, Romanya’da, Avusturya’da bütün o bölgelerde lokasyonlar var. Oralarda birlikte çalışılan yetkili ve bölgesel servisler var. Müşteriye çok hızlı bir şekilde ulaşabiliyoruz. Almanya’da HAMA’nın kendi servisi ve iki lokasyonda workshopu var. Burada direkt acil müdahaleler yapılıyor. Avrupa kapsamında asistan şirketleriyle anlaşmalarımız var. HAMA ile hiç kimse yolda kalmaz.

Çok teşekkür ediyorum. Türkiye’nin özellikle bu tarz destek sektörlere hizmet açısından ihtiyacı var. İnşallah, çok daha gelişmiş bir şekilde önümüzdeki dönemde sizlerin performanslarını izleriz.

SERHAT ALHAS
“MEMNUN OLMAYAN MÜŞTERİMİZ YOK”

Hama Oto Kiralama Filo Müdürü Serhat Alhas’dan HAMA’nın filo yönetim felsefesini ve müşterilerine sundukları hizmetlerin detaylarını dinledik. Müşterilerin talepleri doğrultusunda sıfır ve ikinci el araçları anında temin edebildiklerini belirten Serhat Alhas, müşterilerine herhangi bir maddi külfet yansıtmadan, oluşabilecek tüm arızaların bakım ve onarımlarını üstlendiklerinin altını çizdi.

“Bakım-Onarım Maliyetlerini Biz Karşılıyoruz”

Sizin hizmet türünüz, şu anda Türkiye gerçekleri içerisinde hem belli sektörlere destek vermek hem de finansal yönde rahatlatmak açısından önemli bir alternatif hizmet konumuna erişmiş durumda. HAMA’da bu sektörde başı çeken firmalardan biri. Müşteri ile temasınız nasıl oluyor? Bu hizmeti müşterilerinize nasıl götürüyorsunuz? Hizmetlerinizin içerisinde neler var?

Bizim müşteri ile ilk temasımız satış gerçekleştikten sonra başlıyor. Müşterimize sözleşmelerdeki maddeler hakkında bilgi veriyoruz. Müşterilerimiz bizden bir araç da 100 araç da kiralayabilir. Bir kısıtlama söz konusu değildir. Müşteri bize talebini ilettikten sonra kendilerine istekleri doğrultusunda sıfır araç veriyoruz. Genelde sıfır araçlar bunlar; ancak arada ikinci el araç verme durumu da oluyor. Bu durum talebe göre değişiyor. Garanti konularını tamamen biz takip ediyoruz. Herhangi bir arıza çıktığında garanti kapsamında olan araç için üretici firmanın satış sonrası hizmetleriyle temasa geçiyoruz. Araçlar garanti kapsamında olmadığı takdirde de yine bakım-onarım maliyetlerini biz karşılıyoruz. Müşterilerimize herhangi bir maddi külfet yansıtmıyoruz.

Araçta herhangi bir arıza oluştuğunda her şekilde siz mi karşılıyorsunuz?

Kullanıcı hatası olmadığı müddetçe tüm arıza giderlerini biz karşılıyoruz. Garanti kapsamı ya da garanti kapsamı dışında oluşabilecek bir arızayı tamamıyla karşılaşıyoruz. Araçları servise yönlendiriyoruz. Hangi marka ile çalışıyorsak o markanın yetkili servisleriyle çalışıyoruz. Müşterilerimizin kendi imkanlarıyla yapacaklarından çok daha hızlısını bizle çalıştıklarında HAMA olarak yapıyoruz. Örneğin; Mercedes-Benz’in 45 tane yetkili servisi var. Bu servislerin hepsini de kullanıyoruz. Müşteriye çalıştığı bölgede özel bir servis arayıp hizmeti bu şekilde sunmaya çalışmıyoruz.

Müşteriye garantili bir araç teslim ediyorsunuz. Bunlar neticede pahalı araçlar. Müşteriden ne tür garantiler bekliyorsunuz?

Müşteriden araçta yapılması gerek rutin kontrolleri yapmasını bekliyoruz. Mesela; yağ seviyesinin sürücüler tarafından kontrol edilmesi ve takibini yapmasını bekliyoruz. Lastikler tamamen müşteriye aittir. Lastiklerde herhangi bir problem varsa onların önlemlerinin alınmasını istiyoruz. Muayenelerini takip etmeleri yine beklentilerimiz arasında yer alıyor. Müşteri aracın muayenesini yaptırdığında bize belgelerini göndermediği zaman, bizim sistemizde tarihler güncel olmuyor. Sıfır verdiğimiz araçlarda herhangi bir sorun yaşamıyoruz.

“Uzun Vadeli Araç Kiralıyoruz”

Uzun süreli kiralamalar yapıyorsunuz. Aracı kiralayan işletmeci herhangi bir taahhüt veriyor mu?

Sözleşmelerimizde kullanıcı hatalarıyla ilgili madde var. Bunun dışında araçların kötü niyetle kullanılacağını düşünmüyoruz. Bugüne kadar böyle bir durumla karşılaşmadık. Biz uzun vadeli araç kiralama yapıyoruz. Minimum 12 aylık süre ile kiralama sözleşmesi yapıyoruz. 36, 48, 60 ay süreli yaptığımız kiralamalar var. Kiralama süresine göre bedellerde değişiyor. Müşterilerimiz kira bedellerini aylık olarak yapıyorlar.

Yüksek Müşteri Memnuniyeti

Müşterilerle diyalogunuz nasıl? Bu hizmeti alan müşteriler, size nasıl yorumlarla geliyorlar? Sizden ekstra talepleri oluyor mu?

Müşterilerle bizim diyalogumuz filo yönetimi olarak bazı noktalarda sıkıntılı olabiliyor. Kullanıcı hataları olduğu zaman karşı taraf herhangi bir ödeme yapmak istemiyor. Şu anda memnun olmayan bir müşterimiz yok.

Bu işe yeni başlamış firmalar için, kendi özmal araçları ya da başka sistemlerle bu işleri çözen firmalar için kiralama ciddi bir alternatif çözüm ve yatırım maliyetleri açısından çok daha ekonomik. Bu işi ilk defa yapan müşterilerin yaklaşımları ve memnuniyetleri nasıl oluyor?

İlk defa araç kiralayan firmalardan geri dönüşler oldukça olumlu yönde oluyor. Bu anlaşmalarını devam ettirmek istiyorlar. Bazı sözleşmelerimiz 12+12 şeklinde düzenlenir. Firmalar genelde bu anlaşma doğrultusunda projeyi devam ettiriyor. İadeler, müşterilerin araca tamamen ihtiyacı kalmadığında gerçekleşiyor.

Genelde sıfır araç verdiğinizi söylediniz. Bunun yanında ikinci el araçlar da müşteriye sunuluyor. Mutlaka aralarında fiyat farkları oluşuyor. Devam eden projelerde belli bir dönemden sonra bu araçları yenilemek gibi bir talep oluşuyor mu?

Müşterilerimizden bu tür talepler geliyor. Devam eden projelerimizde müşterilerimiz araçlarını sıfırlamak isteyebiliyor. Daha sonrasında projesi bittiğinde araçlarını tamamen değiştiren müşterilerimiz de oldu. İkinci el araç verdiğimiz müşterilerimiz de dahil herkes aldığı hizmetten memnun kalıyor.

“Kiralama Sektörü Büyüyecek”

Sahada operasyonları yöneten biri olarak bu sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Türkiye’de bu sektör büyür mü?

Bu sektörün Türkiye’de daha da büyüyeceğine inanıyorum. Özellikle de kriz dönemlerinde bize talep daha çok artıyor. 2016 yılında diğer firmalar zorluk yaşarken, HAMA olarak daha istikrarlı gittik. Bizim için 2016 daha iyi geçti. 2017’den de umutluyuz. Tabii ki krizler olmasın; ama olduğu vakitlerde de bize talepler artıyor. Belgelerdeki kısıtlamalardan dolayı da bizim araç vereceğimiz müşteri sayımız az. Mevzuatlarda düzenleme yapılır ve önümüz açılırsa daha fazla kiralama yapmak isteyen müşterilerimiz olacaktır.

Başarılarınızın artarak devamını diliyoruz. 

Alp Özler Nakliyat
“HAMA Türkiye’de Bu İşin Uzmanı”

Alp Özler Nakliyat Yönetim Kurulu Üyesi Ceyhun Gece, HAMA Oto Kiralama’dan aldıkları hizmeti Kamyonum’a değerlendirdi. HAMA’nın operasyonel ağır vasıta filo kiralanması konusunda en eski ve en uzman şirket olduğunu söyleyen Ceyhun Gece, bu işbirliği ile zaman ve para kaybına neden olacak durumları ortadan kaldırdıklarını belirtti.

Firmanızı genel hatlarıyla tanıtır mısınız? Ne tür taşımacılık yapmaktasınız? Yurt içinde mi, yurt dışında mı taşımacılık faaliyetlerini yapıyorsunuz?

Alp Özler Nakliyat olarak hem yurtiçi hem de yurt dışına taşımacılık yapmaktayız. Yurt içi taşımasında en yoğun taşımayı Coca Cola taşıması olarak üç fabrikadan (Ankara, Elazığ ve Çorlu) yapmaktayız. Yurt dışına ise ağırlıkla taşımalarımız Yunanistan ve Balkan ülkelerine gerçekleşmektedir.

Ağır vasıtada kiralama hizmetini ne zamandır almaktasınız? Karar vermenizde etkili olan unsurlar nelerdir?

Ağır vasıta kiralama hizmetini 2016 yılının başından beri almaktayız.  Mevcut kulanmış olduğumuz araçların 2016 yılında Euro 6 motora geçmesinden dolayı yeni tip motorlu araçların, nasıl olduğu hakkında fikir sahibi olmadığımızdan, bekleyip görmek için yeni araç alımı yapmadık. 2016 itibariyle trafik sigortası, kasko ve sabit maliyet artışları, kur artışları ile araçların ciddi amortisman kayıplarının olması da önemli etken oldu. Araç alımında artan kredi ve finans maliyetlerinin yanında şirketimizin araç alımındaki borçlanma ve finans maliyetlerini minimize etmekte kiralama kararımızda etkili oldu.

Ne kadar süreyle kiralama yaptınız? Filonuzdaki çekici sayınızdan bahseder misiniz?

İlk etapta deneme amaçlı 24 ay süre ile kiralama yaptık. Filomuzda şu an 124 adet özmal araç ve 30 adet kiralık çekici var. Ayrıca 20 adet kamyon römork (Axor2640) araçlarımız ile birlikte toplam 174 araç ve dorsemiz mevcut.

“HAMA Türkiye’de Bu İşin Uzmanı”

Aldığınız hizmete yönelik neler söylersiniz? HAMA ile çalışmanın faydaları ve avantajlarına yönelik değerlendirme yapar mısınız?

Operasyonel kiralama hizmetini aldığınız firma çok önemli. Operasyonlarımıza katkı sağlayacak bir partnerle çalışmayı önemsiyoruz. Ağır vasıta kiralanması konusunda HAMA Türkiye’de ilk ve en uzman şirket olduğu için bu alanda fazlasıyla tecrübe sahibidir. Araçları işletimi esnasında bize sağladıkları hızlı çözümler ve birçok önden aldıkları tedbirler ile büyük fayda görmekteyiz. Kiraladığımız araçların sürekli, iyi bir şekilde bakım ve diğer hizmetlerinin yapılması bizlerin arıza ve fazla yakıt tüketimi gibi zaman ve para kaybına neden olacak yüklerden bizi koruyor.

“Bütün İşlemleri HAMA Yapıyor”

Aracı Leasing ile satın almak yerine neden kiralamayı tercih ettiniz?

Bir aracı Leasing ile almakla banka kredisi kullanarak almak arasında önemli bir fark yok. Ayrıca; araç Leasing olunca belgeye, sözleşmeli araç olarak kaydediliyor. Ruhsatı size ait olmayan ama her türlü işlemini kendinizin yapması gereken bir araç, pratik olmuyor. Bir kaza anında tüm işlemleri Leasing üzerinden kendiniz takip etmek zorunda kalıyorsunuz. HAMA ile çalışmamızdaysa bu işleyiş değişiyor. Biz,  HAMA’ya sadece kaza tutanağını ve alkol raporunu sunuyoruz. Geri kalan bütün işlemleri HAMA yapıyor. Leasing bize bu açıdan avantaj sağlamıyor.

“HAMA’dan Çok İyi Hizmet Alıyoruz”

İTT Lojistik, 2014 yılında yeniden yapılanmış, köklü geçmişine dayanan bilgi birikim ve tecrübesi ile partner ve müşterilerine Likit Kimyasal ve Tehlikeli Madde Taşımacılığı konusunda, yurt içi ve uluslararası taşıma alanında rekabetçi, kaliteli ve yaratıcı lojistik çözümleri sunuyor.

İTT Lojistik Genel Müdürü Muhammet ÇİL, HAMA ile yaptıkları işbirliğine yönelik Kamyonum’a konuştu. HAMA’yı stratejik partner olarak gördüklerini ifade eden ÇİL, aldıkları hizmetin kalitesinden memnun olduklarını belirtti.

“HAMA’dan Üç Yıldır Hizmet Alıyoruz”

Hama’dan üç yıldır ağır vasıta kiralama hizmeti aldıklarını belirten ÇİL, “Profesyonel hizmet ve müşteri ilişkileri konusunda da oldukça memnunuz. 2017 yılı içinde yine toplu kiralamalarımız olacaktır. Bizim için öncelikle ulaşılabilirlik çok önemlidir. Bu anlamada HAMA’dan çok iyi hizmet alıyoruz. Diğer bir unsur ise hizmetin kalitesi önemlidir. Hizmet noktasında da HAMA’dan son derece memnunuz. HAMA, güçlü bir finans yapısına sahip önemli bir firma” dedi.

Genel olarak 3 yıllığına kiralamalı sözleşmeler yaptıklarını ifade eden Muhammed ÇİL, filolarında 50 çekici, 85 römorkun olduğunu açıklayarak,    “2017’de bu sayıları yüzde 20 civarında artırmayı planlıyoruz” diye konuştu.

“Zaman Kaybı Yaşamadan Çözüm Odaklı Hizmet”

HAMA’yı tedarikçi olarak değil, stratejik partner olarak gördüklerini vurgulayan ÇİL, zaman kaybı yaşamadan çözüm odaklı hizmet aldıklarını kaydetti. Aracı Leasing ile satın almak yerine kiralamayı tercih ettiklerini belirten ÇİL, “Leasing sisteminde maliyetler ve işleyiş bürokrasisi bu tercihimizde etkili oldu” ifadelerini kullandı.

KARINCA LOJİSTİK
“KİRALAMA İLE REKABET VE MALİYET VERİMLİLİĞİ YARATTIK”

Karınca Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Göçer, HAMA’dan aldıkları operasyonel filo kiralama hizmetini Kamyonum’a değerlendirdi. HAMA ile işbirliklerinin beş yılı aşkın süredir devam ettiğini söyleyen Göçer, MTV, TÜV ve en önemlisi bakım onarım hizmetlerinin HAMA tarafından sağlanmasının bu işbirliğinde önemli bir yeri olduğunu belirtti.

Firmanızı genel hatlarıyla tanıtır mısınız? Ne tür taşımacılık yapmaktasınız? Yurt içinde mi, yurt dışında mı taşımacılık faaliyetlerini yapıyorsunuz?

Karınca Lojistik 1986 yılında İstanbul’da doğmuştur. Gümrükleme hizmetleri üreterek sektöre giriş yapan Karınca Lojistik, kısa bir zaman içerisinde uluslararası taşımacılık hizmetlerini başlatmış ve karayolu taşımacılığına yatırım yaparak güçlü ve güvenilir kadrosuyla müşterilerine tüm alanlarda hizmet sunmaya başlamıştır. Yurt dışı alanında tüm dünyada yaygın hizmet ağı bulunan acentaları ile kara, hava, deniz ve demiryolu taşımacılık hizmetlerini çözüm ortaklığı prensibiyle vermektedir. Yurtiçi faaliyetleri için, askılı/katlı ve paletli/dökme depolama, katma değerli hizmetler, mağaza ve AVM lojistiği, komple ve parsiyel, askılı, konteynır ve tehlikeli madde taşımacılığı olarak ana hatları ile belirtebiliriz.

“KARINCA’YA Mali Avantaj Sağlıyor”

Ağır vasıtada kiralama hizmetini ne zamandır almaktasınız? Karar vermenizde etkili olan unsurlar nelerdir?

Ağır vasıta kiralama hizmetini 2011 yılından beri almaktayız. Öncelikle ticari araç kiralamada sektörün ilk ve öncü şirketi olan HAMA’ya iyi servis vereceği konusunda güvendik. Araç yatırımlarımızda HAMA’nın sunduğu bu operasyonel filo kiralama modelinin başlattığımız optimasyon sürecinde KARINCA’ya mali avantaj sağlayacağını planlayarak operasyonel verimliliğe odaklanıldı. Kasko ve trafik sigortası, MTV, TÜV ve en önemlisi bakım onarım hizmetlerinin HAMA tarafından sağlanması bizim için önemli etkenlerden oldu. HAMA, kiralama hizmeti ile operasyonel ve finansal yükün optimize edilmesine ve ana faaliyet konumuz olan müşteri memnuniyeti, kalite, emniyet ve iş geliştirme konularına daha verimli olarak konsantre olmamızı sağlamakladır.

Ne kadar süreyle kiralama yaptınız? Filonuzdaki çekici sayınızdan bahseder misiniz?

Ortalama kiralama süremiz 36 ay olup, proje bazında 48 ay olarak kiralama yaptığımız sözleşmelerimiz de mevcut. Filomuzda hâlihazırda 200’e yakın çekicimiz var. (Bunların yurt dışı taşımalarında kullanılanların tamamı, yani 80 kadarı operasyonel kiralama çerçevesinde faaliyet göstermektedir.)

“HAMA ile Sözleşmelerimizi Uzattık”

Aldığınız hizmete yönelik değerlendirmeleriniz neler?

HAMA ile işbirliğimiz beş yılı aşkın süredir devam etmektedir. Bu süre zarfında çözüm ortağı olarak hizmet verdikleri ve yapıcı yaklaşımlarından dolayı sözleşmelerimizin bir kısmını uzattık, bir kısmını ise yeniledik. HAMA’dan kiralama yaparak, araç kullanım verimliğine odaklandık. Uluslararası kara nakliye yönetiminde rekabet ve maliyet verimliliği yarattık. Özellikle yurt dışı nakliye firmalarıyla rekabet eder durumdayız.

HAMA ile çalışmanın faydaları ve avantajlarına yönelik değerlendirme yapar mısınız?

Profesyonel ekip ve yetkili servislerden hizmet alınması, 7/24 yurt içi ve yurt dışı hizmet, bakım hizmetleri için ayrıca bir personel ihtiyacının olmaması, kasko & trafik sigortası, MTV gibi ödemelerin sözleşme çerçevesinde aylık kiralama bedeline dahil olması ve HAMA tarafında takip edilmesi, sözleşme sürelerinde esnek çözümler sunulması ve ihtiyaca göre her marka ve tipte çekici, treyler tekliflerinin ivedilikle hazırlanması olarak belirtebiliriz.

Aracı Leasing ile satın almak yerine neden kiralamayı tercih ettiniz?

Uluslararası filomuzda odak noktamız satınalma olmayıp, filomuza profesyonel bilgi ve ilgi ile zenginleştirilmiş bir hizmet temin etmek idi. Kiraladığımız araçların kullanım süresi dahilindeki maddi kayıp ve bakım onarım risklerini üstlenmek istemeyerek sadece kalite, müşteri memnuniyeti ve iş geliştirme konularına yoğunlaşmak istememiz ana sebeptir.

ÖZDEMİR BETON

“HAMA İLE UZUN VADEDE İŞBİRLİĞİ PLANLIYORUZ”

HAMA’nın sunduğu kolaylıklara uzun vadede yer vermeyi planladıklarını ifade eden Özdemir Beton Tesis Müdürü Serhat Demir, HAMA’dan aldıkları operasyonel kiralama hizmetinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek,  HAMA ile yaklaşık 3 yıldır işbirliği yaptıklarını söyledi.

HAMA ile yaptıkları işbirliği sayesinde kendi kaynaklarını doldurmadan, işlerini ekonomik ve efektif şekilde yapabildiklerini belirten Serhat Demir, “HAMA’nın açık hesap ile ödeme planı sunması bizim için büyük bir avantaj. HAMA’nın kestiği aylık kira faturalarının tümünü gider olarak değerlendirebiliyoruz. Araçları aktifimizde göstermeden, amortisman ayırma sorunu yaşamadan kullanma imkanımız var. Bunların yanında kasko, sigorta, bakım, onarım, MTV ve muayene (TÜV) gibi tüm hizmetlerin HAMA tarafından karşılanıyor olması firmamız için büyük bir kolaylık” dedi.

“HAMA’nın Sunduğu Kolaylıklara Uzun Vadede Yer Vermeyi Planlıyoruz”

36 ve 48 aylık süreler ile kiralama yaptıklarını belirten Demir, filolarında 7 adet farklı metrajlarda beton pompası ve 15 çekici bulunduğu bilgisini verdi.  Demir, “Aldığımız hizmetten son derece memnunuz ve gün geçtikçe genişleyen organizasyonumuzda HAMA’nın sunduğu kolaylıklara uzun vadede yer vererek işbirliği planlıyoruz.”

HAMA ile Çalışmanın Faydaları

HAMA ile çalışmanın faydaları ve avantajlarına yönelik değerlendirmede bulunan Demir, “HAMA, sorunlarımıza zaman kaybetmeden çözüm buluyor. Yetkililere kolayca ulaşabiliyoruz. Farklı konularda da sürekli olarak danışmanlık hizmeti alabiliyoruz” diye konuştu.

Mali Yüklere Çözüm

Leasing ile satın almak yerine kiralamayı tercih ettiklerini vurgulayan Demir, HAMA’nın kendilerine daha yakın davrandığının altını çizerek, “Müşteri ile sıcak temas sonucu problemler anında çözüme ulaşabiliyor. Leasing’de aracın bakım onarım, trafik cezaları, MTV ödemeleri gibi durumları takip etmek zaman kaybı oluşturuyor. Leasing, bir kredi çalışması sonucu ortaya çıkan bir model. Yapılacak ödemelerin gecikmelerinde Kredi Kayıt Bürosu (KKB)’de olumsuz kayıt oluşmakta. Ayrıca kredi risklerinde görülmektedir.  Leasing ile alınan araç vergisel olarak bilanço da borç görünmekte, bu da şirketin kredibilitesini düşürmektedir. HAMA’dan araç kiralama olarak yapılan işlemde ise sadece aylık olarak kesilen faturalar ödenip gider yazılmaktadır. Lesaing’de araç, şirket aktifin de yer alır ve yıllık araç amortisman süresi kadar gider yazılabilir. HAMA’dan araç kiralama yapıldığında araçlar,  şirket aktifinde görünmez. Aylık kesilen kira faturası direkt gider yazılır” şeklinde konuştu.

Grupaj Servis
“HAMA’YI Kuruluşundan Beri Takip Ediyoruz”

1992 yılında kurulan kara, deniz, hava ve demiryolu taşımacılığında uzmanlaşmış Grupaj Servis; ağırlıklı olarak, kimya, makine aksam parça, metal-alüminyum, cam, gıda, boru, tekstil gibi ürünlerin tüm Avrupa ülkelerine taşımasını yapıyor.

2013 yılından bu yana operasyonel ağır vasıta kiralama hizmeti aldıklarını belirten Grupaj Servis Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Akandere, neden HAMA’dan operasyonel araç kiralamayı tercih ettiklerini Kamyonum’a açıkladı.

“Risk ve Sorumluluk Almıyoruz”

Hasan Akandere,  “Günümüz taşımacılık pazarında rekabet edebilmek için sadece taşıma hizmetini değil, bunun yanında birçok tamamlayıcı faaliyeti de müşterilerinize sunmak zorundasınız. Günümüzde yükün taşınması dışında; depolanması, ambalajlanması, elleçlenmesi ve gününde yerine teslim edilmesi, stok takibi, hatta gümrükleme hizmetlerinin bile tek elden yapılması da beklenir olmuştur. O yüzden firmaların kaynakları sadece araç yatırımına değil, birçok maliyetli ek hizmetin tamamlanması içinde kullanılmakta. Bu yatırımların arasında almakta olduğunuz ağır vasıta kiralama hizmeti bize çok mantıklı geldi. Araçların satın alınması ile yaşanan risklerin ve sorumlulukların hiçbirini üstlenmeden bu araçlara sahip olabilmek ve işletme süresince bu araçların işletme kaynaklı getireceği masraflardan büyük ölçüde korunmuş olmak bize önemli bir avantaj sağladığı için HAMA’dan operasyonel araç kiralamayı tercih ettik” dedi.

“Asli İşimize Daha Fazla Zaman Ayırabiliyoruz”

Kiralamaları ortalama 36 aylık sürelerde yaptıklarını belirten Akandere, “Kiralamalarımız 36 aylıktır. Memnun kaldığımız için sözleşmesi biten araçların sözleşmelerini uzatmayı tercih ettik. Filomuzda operasyonel araç sayısı; şu an 95 adet. Kendi öz malımız ise 400 adettir” şeklinde konuştu. Kiralama hizmetinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Akandere,  asli işlerine daha çok zaman ayırabildiklerine dikkate çekerek şunları kaydetti:  “Şirketimizin ana faaliyet konusu lojistik hizmeti vermek olduğu için bizim araçların bakımı ile tüm sigorta ve benzeri gereksinimlere ayırdığımız vakit ve nakit kaybı çok fazla oluyor. Bunları kiraladığımız araçlarda kontrol altına almış durumdayız. Asli işimize daha fazla zaman ayırabiliyoruz.”

“HAMA, Uzman Kadroya Sahip Bir Firma”

HAMA’nın ticari araç konusunda uzman bir kadrosu olduğunu belirten Akandere, HAMA’yı yakından takip ettiklerini ifade etti. Akandere, “HAMA’nın kurulduğu ilk günden bu yana faaliyetlerini takip ettiğimiz ve yöneticilerini çok eskiden bu yana tanıdığımız, güvendiğimiz bir şirkettir.  HAMA ticari araç konusunda uzman bir kadroya sahip ve çözüm odaklı yaklaşımları ile bize her zaman iyi bir partnerlik hissi yaşatan bir şirkettir. Daima ulaşılabilir olmaları, gerek yut içinde gerekse yurtdışında etkili bir hizmet ağının olması HAMA’yı operasyonel araç kiralanması hususunda bir tercih nedeni yapmaktadır”  dedi.

“Aracı Satın Alma Zorunluluğunuz Yok”

Hasan Akandere, “Leasing hiçbir zaman düşünmedik; çünkü Türkiye’de finansal leasing ile alınan araçlar, satın alınmış araçlar ile aynı koşullarda işlem görüyor. Bilançoda görünmesine rağmen yetki belgesine özmal olarak işlenmiyor; ayrıca KDV oranında %18 olması herhangi bir avantaj sağlamıyor. Operasyonel kiralama tamamen bilanço dışında bir hizmet alımıdır. Araçları belgenize “Sözleşmeli” araç olarak kayıt ettirmektesiniz. Leasing’de bu durum böyle değil. Ayrıca operasyonel kiralamada kira dönemi sonunda aracı satın almak gibi bir zorunluluk bulunmamakta; oysa Leasing’de araç size devir olmakta. Operasyonel kiralama olduğu zaman; tamir-bakım, sigorta, MTV gibi hizmetleri de alabilmektesiniz” ifadelerini kullandı.

Kiralama metodunu seçtikleri için memnun olduklarını belirten Akandere görüşlerini şu sözlerle noktaladı: “Biz bu metodu seçtiğimiz için memnunuz. Tabii ki özmal araç yatırımlarımızda olacaktır; ancak filonun bir kısmını her zaman operasyonel kiralık olması şirketin sağlıklı büyümesi için günümüz gereksinimleri arasındadır.”